Examples of using "المساحات" in a sentence and their turkish translations:
Bence, daha yavaş teknolojik gelişmeler isteyebileceğin
Ortadaki kısımda yaşamanın,
sadece birkaç sokak ama bir sürü boş alan görürsünüz.
Eğitim, saldırıların önlenmesi ve insanların yaşadığı alanlarda dolaşan kedilerin takibi üzerine çalışıyor.
Açık düzlüklerde her gece farklı bir mücadele verilir. Afrika Savanı kararıyor.