Examples of using "Affectionate" in a sentence and their turkish translations:
tedbirli fakat sevecenlerdi
Tom sevecen.
Tom çok sevecen.
Tom oldukça sevecen.
Tom pek sevecen biri değildi.
Tom çok sevecendi.
O çok şefkatli bir baba.
Bana sevgi dolu bir mektup gönderdi.
Tom çok sevecen bir kişidir.
Senin kedin çok sevecen değil, değil mi?
Ailesine karşı çok şefkatliydi.
Doğru bir cevap bir sevgi öpücüğü gibidir.
O her zaman akrabalarına karşı çok sevecendir.
O her zaman akrabalarına karşı çok sevgi doludur.
Benim bir tekir kedim var. O çok sevecen.
Bazı insanlar ilişkilerini nasıl sevecen tutacaklarını biliyorlar.