Examples of using "Ash" in a sentence and their turkish translations:
Volkanik kül, hava ulaşımını kesintiye uğrattı.
Volkanik kül şehri kapladı.
Volkanlar kül ve lav püskürttü.
O, kül tablasını aldı.
Atmosferde volkanik kül var.
Zümrüt kül kurdu Kuzey Amerika genelinde yüz milyondan daha fazla kül ağacını daha öldürdü.
Yangından sonra, sadece kül kaldı.
Biz de günümüzde küle su dökmeyiz sanki
Akrotiri, volkanik kül altına gömülmüş bir Bronz çağı yerleşimidir.
Etna, Sicilya göğüne lav ve duman göndererek püskürdü.
Güney İtalyan adası Sicilya büyük bir duman ve kül bulutuyla kaplandı.
Akdeniz ormanlarında birçok çeşit ağacımız var: meşe, çam, söğüt, dişbudak, karaağaç ve diğerleri.
Kül rengi bir tavşan ortaya çıktı ve ben yaklaşır yaklaşmaz zıplayıp tekrar ormana doğru koştu.