Translation of "Ash" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Ash" in a sentence and their turkish translations:

Volcanic ash disrupted air travel.

Volkanik kül, hava ulaşımını kesintiye uğrattı.

Volcanic ash covered the city.

Volkanik kül şehri kapladı.

Volcanoes spouted ash and lava.

Volkanlar kül ve lav püskürttü.

He picked up the ash-tray.

O, kül tablasını aldı.

There's volcanic ash in the atmosphere.

Atmosferde volkanik kül var.

The emerald ash borer has killed more than a hundred million ash trees across North America.

Zümrüt kül kurdu Kuzey Amerika genelinde yüz milyondan daha fazla kül ağacını daha öldürdü.

After the fire, only ash was left.

Yangından sonra, sadece kül kaldı.

As if we don't pour water into the ash today

Biz de günümüzde küle su dökmeyiz sanki

Akrotiri is a Bronze age settlement that was buried under volcanic ash.

Akrotiri, volkanik kül altına gömülmüş bir Bronz çağı yerleşimidir.

Mount Etna has erupted, sending lava and ash plumes into the Sicilian sky.

Etna, Sicilya göğüne lav ve duman göndererek püskürdü.

The southern Italian island of Sicily has been covered with a vast plume of smoke and ash.

Güney İtalyan adası Sicilya büyük bir duman ve kül bulutuyla kaplandı.

In the Mediterranean forests, we have many kinds of trees: oak, pine, willow, ash, elm, and others.

Akdeniz ormanlarında birçok çeşit ağacımız var: meşe, çam, söğüt, dişbudak, karaağaç ve diğerleri.

An ash-colored rabbit appeared and as soon as I drew near, it hopped and ran into the woods again.

Kül rengi bir tavşan ortaya çıktı ve ben yaklaşır yaklaşmaz zıplayıp tekrar ormana doğru koştu.