Translation of "Brag" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Brag" in a sentence and their turkish translations:

Don't brag.

- Böbürlenme.
- Böbürlenmeyin.

And not to brag,

ve böbürlenmiyorum,

He usually doesn't brag.

O genellikle övünmez.

I didn't want to brag.

Böbürlenmek istemedim.

I don't mean to brag.

Övünmek istemem.

Don't brag! It makes you sound poorer!

Övünmek yok! Bu seni kötü gösterir!

Not to brag, but I'm pretty smart.

Övünmek için değil ama ben oldukça zekiyim.

It's not nice to brag about your accomplishments.

Başarılarınız hakkında övünmek hoş değil.

Don't brag about how fast your car can go.

Arabanın ne kadar hızlı gidebileceği hakkında övünme.

Not to brag, but I'm a pretty good athlete.

Övünmek için değil ama ben oldukça iyi bir atletim.

I cannot brag about my team. It always loses games.

Takımım hakkında övünemem. O her zaman maçları kaybeder.

Not to brag, but I have a pretty high IQ.

Övünmek için değil ama oldukça yüksek bir IQ'ye sahibim.

I don't like to brag, but I'm a pretty good clarinetist.

Övünmeyi sevmiyorum ama ben oldukça iyi bir klarnetçiyim.

Not to brag, but I just made my first million dollars yesterday.

Övünmek için değil ama ben dün ilk milyon dolarımı kazandım.

Not to brag, but I just made my first billion dollars yesterday.

Övünmek için değil ama ben dün ilk milyar dolarımı kazandım.

I don't mean to brag, but I've never had trouble meeting girls.

Övünmek gibi olmasın ama, kızlarla buluşmada hiç sorun yaşamadım.

It is often the case that people who brag about their intelligence are actually not very intelligent.

Genellikle durum şöyledir; zekalarıyla övünen insanlar gerçekte pek de öyle olmazlar.