Translation of "Companion" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Companion" in a sentence and their turkish translations:

Where is our companion?

- Bizim arkadaşlığımız nerede?
- Harbiden, dostumuz nerede?
- Bizim yoldaş nerelerde acaba?

I am this kid's companion.

Ben bu çocuğun arkadaşıyım.

Joseph and companion would run.

Yusuf ve arkadaşı çalışacaktı.

You and your companion will run.

Sen ve arkadaşın koşacak.

This Joseph and companion will run.

Bu Yusuf ve arkadaşı çalışacak.

That Joseph and companion will run.

O Yusuf ve arkadaşı çalışacak.

My dog is my constant companion.

Köpeğim sürekli arkadaşımdır.

Sami's only companion was his dog.

Sami'nin tek arkadaşı onun köpeğiydi.

Tom's only companion is his dog.

Tom'un tek arkadaşı onun köpeğidir.

While with their best companion in life.

tedaviyi alabilecekler.

A good book is a great companion.

İyi bir kitap harika bir arkadaştır.

Ondoy and his companion are going downtown.

Ondoy ve arkadaşı kent merkezine gidiyorlar.

He has been a good companion to me.

O bana iyi bir arkadaş olmuştur.

He found a good companion in his dog.

Köpeğine iyi bir arkadaş buldu.

He can be no companion to any human being!

O hiç kimseyle arkadaş olamaz!

God is my leader, and my sword is my companion.

Tanrı benim liderim ve kılıcım benim yoldaşım.

Father and his companion will sow corn on the next hill.

Babam ve arkadaşı bir sonraki tepe üzerinde mısır ekecek.

Being very clever and gentle, this dog is a good companion to me.

Çok zeki ve nazik olduğu için, bu köpek benim için iyi bir arkadaştır.

And a companion-in-arms for sixteen  years whom I considered my best friend.”

ve on altı yıl boyunca en iyi arkadaşım olarak gördüğüm bir silah arkadaşımı kaybettim . "

A surgeon lives with Death, his inseparable companion - I walk hand in hand with him.

Bir cerrah ayrılmaz arkadaşı olan ölümle birlikte yaşar - Ben onunla el ele yürüyorum.

And Adam said: The woman, whom thou gavest me to be my companion, gave me of the tree, and I did eat.

Adem, "Yanıma koyduğun kadın ağacın meyvesini bana verdi, ben de yedim" diye yanıtladı.