Examples of using "Distributed" in a sentence and their turkish translations:
Öğretmen kitapçıkları dağıttı.
Bu böcekler geniş bir alana yayıldılar.
Öğretmen sınav kağıtlarını dağıttı.
Gönüllüler tek kullanımlık bardaklarda çay dağıttı.
Anketler rastgele dağıtılmıştır.
- Yeni battaniyeler yoksullara dağıtıldı.
- Fakirlere yeni battaniyeler dağıtıldı.
O, arazisini oğulları arasında dağıttı.
Haritalar tüm askerlere dağıtıldı.
Belge tüm bölüm başkanlarına dağıtıldı.
Ailenin mal varlığı akrabalar arasında dağıtıldı.
Toplantı için gündem dağıtıldı.
Öğretmen, metinleri öğrencilere dağıttı.
Farklı türlerin nerede barındığını
Para ihtiyacı olanlara dağıtılmalı.
Azuri isimli bir şirket, on bir ülkede on binlerce birimini
Servetin adil bir biçimde dağıldığı bir toplum hayal ediyorum.
Neden tüm yayılma bölgesi boyunca dağıldığını görmüyoruz?
sonra listedeki adaylara yukarıdan aşağıya dağıtılır.
panzehirlerin dağıtımının kötü olması ve panzehir etkisinin tutarsız olmasının
Artık ücrette eşitlik yetmez. Evin sorumlulukları da eşit olmalıdır.
Ek olarak, oylar farklı listelerden, yani farklı partilerden veya seçmen gruplarından
Çamaşır, çamaşır makinesinde eşit olarak dağıtılmamışsa çamaşır makinesinin titremesine sebep olur ya da hareket etmesine bile neden olur.