Translation of "Harmony" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Harmony" in a sentence and their turkish translations:

Our mind feels in harmony, the mental harmony.

aklımız uyumu, zihinsel uyumu hisseder.

Restore harmony to the land.

her yere yeniden uyum getirecek.

A harmony prevailed among them.

Aralarında bir uyum hüküm sürdü.

So it can feel in mental harmony.

böylece zihnimiz zihinsel uyum içinde hissedebilir

The Japanese live in harmony with nature.

Japonlar doğayla uyum içinde yaşarlar.

Fifth Harmony is an amazing girl group.

Beşinci Harmoni inanılmaz bir kız grubudur.

I call this trap the mental harmony puzzle,

Bu tuzağa zihinsel uyum yapbozu diyorum

They worked in perfect harmony with each other.

Birbirleriyle mükemmel bir uyum içinde çalıştılar.

He is in harmony with all his classmates.

- O tüm sınıf arkadaşlarıyla uyum içindedir.
- Sınıf arkadaşlarının hepsiyle iyi anlaşıyor.

Vowel harmony is important in the Hungarian language.

Ünlü uyumu Macar dilinde önemlidir.

The sisters lived in harmony with each other.

- Kız kardeşler birbirleriyle ahenk içerisinde yaşadı.
- Kız kardeşler birbirleriyle uyum içinde yaşadı.

It's a good rule in that it preserves harmony,

Güzel bir kural aslında, ortamdaki uyumu korur

Ants and bees are examples of industry and harmony.

Karıncalar ve arılar, çalışkanlık ve uyum örnekleridir.

We must learn to live in harmony with nature.

Doğayla uyum içinde yaşamayı öğrenmeliyiz.

And thirdly, these experiences of harmony and connection and unity.

Üçüncüsü ise uyum, bağ ve birlikten oluşan bir deneyimdi.

And that is a trap of the mental harmony puzzle.

ve bunun zihinsel uyum yapbozunun bir tuzağı olduğunu bile fark etmezdik.

All these different people coexisting in harmony as one race.

Tüm bu insanlar tek bir ırk gibi harmoni içinde birlikteler.

The people of this village live in harmony with nature.

Bu köyün insanları doğayla uyum içinde yaşarlar.

That guy doesn't know the meaning of the word harmony.

O adam kelime uyumunun anlamını bilmiyor.

He was trying to push jazz harmony to its limits.

çünkü Caz armonisinin sınırlarını zorluyordu.

My dog and cat live in harmony with each other.

- Kedi ve köpeğim birbiriyle uyum içerisinde yaşıyor.
- Köpeğim ve kedim birbirleriyle uyum içinde yaşarlar.

And so the secret to musical harmony really is simple ratios:

Yani müzikal armoninin sırrı aslında basit oranlar:

At that moment, I felt in complete harmony with the world.

O anda dünya ile tam bir uyum içinde olduğumu hissettim.

But we have to fight this harmony because it triggers selective perception,

Fakat bu uyumla mücadele etmeliyiz çünkü bu uyum seçici algıyı tetikler,

I remember I was struck by the harmony of color in the forest

Ormandaki renk harmonisine hayran kaldığımı hatırlıyorum

The largest ship in the world is called the "Harmony of the Seas". It was launched in 2015.

Dünyadaki en büyük gemiye "Harmony of the Seas" denilmektedir. O, 2015 yılında denize indirildi.