Examples of using "Harmony" in a sentence and their turkish translations:
aklımız uyumu, zihinsel uyumu hisseder.
her yere yeniden uyum getirecek.
Aralarında bir uyum hüküm sürdü.
böylece zihnimiz zihinsel uyum içinde hissedebilir
Japonlar doğayla uyum içinde yaşarlar.
Beşinci Harmoni inanılmaz bir kız grubudur.
Bu tuzağa zihinsel uyum yapbozu diyorum
Birbirleriyle mükemmel bir uyum içinde çalıştılar.
- O tüm sınıf arkadaşlarıyla uyum içindedir.
- Sınıf arkadaşlarının hepsiyle iyi anlaşıyor.
Ünlü uyumu Macar dilinde önemlidir.
- Kız kardeşler birbirleriyle ahenk içerisinde yaşadı.
- Kız kardeşler birbirleriyle uyum içinde yaşadı.
Güzel bir kural aslında, ortamdaki uyumu korur
Karıncalar ve arılar, çalışkanlık ve uyum örnekleridir.
Doğayla uyum içinde yaşamayı öğrenmeliyiz.
Üçüncüsü ise uyum, bağ ve birlikten oluşan bir deneyimdi.
ve bunun zihinsel uyum yapbozunun bir tuzağı olduğunu bile fark etmezdik.
Tüm bu insanlar tek bir ırk gibi harmoni içinde birlikteler.
Bu köyün insanları doğayla uyum içinde yaşarlar.
O adam kelime uyumunun anlamını bilmiyor.
çünkü Caz armonisinin sınırlarını zorluyordu.
- Kedi ve köpeğim birbiriyle uyum içerisinde yaşıyor.
- Köpeğim ve kedim birbirleriyle uyum içinde yaşarlar.
Yani müzikal armoninin sırrı aslında basit oranlar:
O anda dünya ile tam bir uyum içinde olduğumu hissettim.
Fakat bu uyumla mücadele etmeliyiz çünkü bu uyum seçici algıyı tetikler,
Ormandaki renk harmonisine hayran kaldığımı hatırlıyorum
Dünyadaki en büyük gemiye "Harmony of the Seas" denilmektedir. O, 2015 yılında denize indirildi.