Examples of using "Quarrelling" in a sentence and their turkish translations:
Tartışma birliğimizi bozdu.
Onlar her zaman toplum önünde tartışıyorlar.
Ailem tartışıyor.
Anne babam kavga ediyorlar.
Çift tartışıyordu ve Chris Beth'e vurup yere devirdi.
Ebeveynlerim tartışıyor.