Translation of "Roads" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Roads" in a sentence and their turkish translations:

- The roads are dirty.
- The roads are unclean.

Yollar temiz değil.

Country roads aren't as crowded as city roads.

Kırsal yolları şehir yolları kadar kalabalık değil.

Roads are blocked.

Yollar tıkalı.

I love roads.

- Yolları severim.
- Yolda olmayı severim.

The country roads lonely,

Ülke yolları yalnızdır,

The roads we build

İnşa ettiğimiz yollar

On roads and bridges.

iyileştirme çalışmaları yapıyoruz.

The roads are dirty.

Yollar çok pis.

The roads were empty.

Yollar boştu.

Several roads are closed.

Birkaç yol kapalıdır.

Many roads remain closed.

Birçok yollar kapalı kalır.

Several roads are flooded.

Birkaç yolu su basmış.

The roads are slippery.

Yollar kaygandı.

The roads are fantastic.

Yollar harikadır.

The roads are icy.

Yollar buzlu.

The roads here are congested.

- Buradaki yollar tıklım tıklım.
- Buradaki yollar sıkışık.

All roads lead to Rome.

Tüm yollar Roma'ya çıkar.

All roads lead to Elsinore.

Bütün yollar Elsinore'a çıkar.

The two roads cross there.

İki yol orada kesişir.

- Drive carefully! Those are treacherous roads up there.
- Drive carefully! The roads are treacherous.

Dikkatlice sür! Yollar tehlikeli.

The roads are jammed with cars.

Sokaklar arabalarla tıkanmış.

The heavy snowfall blocked the roads.

Yoğun kar yağışı yolları tıkadı.

Roads emerge because we walk them.

- Yollar biz yüdükçe oluşur.
- Yollar biz yürürsek meydana gelir.

They had built roads and bridges.

Onlar yollar ve köprüler yaptılar.

Many roads and fields were flooded.

Birçok yollar ve alanlar sular altında kaldı.

Tom hates driving on icy roads.

Tom buzlu yollarda araba sürmekten nefret ediyor.

The roads of Istanbul are crowded.

İstanbul'un yolları kalabalıktır.

The roads are full of potholes.

Yollar çukurlarla dolu.

My wife helps me build the roads.

Karım yol yapımında bana yardım ediyor.

How often do you use toll roads?

Paralı yolları ne kadar sıklıkla kullanıyorsun?

- I love you guys.
- I love roads.

Yolları severim.

New roads were constructed one after another.

Yeni yollar birbiri ardına inşa edildi.

There are several puddles on the roads.

Yollarda birkaç su birikintisi var.

I don't like driving on icy roads.

Buzlu yollarda araba sürmeyi sevmem.

He has been building roads for 53 years.

Sherpa 53 yıldır yollar inşa ediyor.

It has been raining. The roads are wet.

Yağmur yağıyor. Yollar ıslak.

He was familiar with the roads of Tokyo.

Tokyonun yollarına aşinaydı.

For a thief, all roads lead to prison.

Bir hırsız için, tüm yollar hapishaneye çıkar.

In winter, the roads are covered with ice.

Kışın, yollar buzla kaplıdır.

The roads are slippery, so please be careful.

Yollar kaygan, onun için lütfen dikkatli ol.

Thousands of people are killed on the roads.

Binlerce insan yollarda hayatını kaybediyor.

In Japan almost all roads are single lane.

Japonya'da neredeyse tüm yollar tek şerittir.

Why do roads become slippery when it rains?

Yağmur yağdığında yollar neden kayganlaşıyor?

The two roads cut across the street from us.

Bu iki yol bizim karşımızdaki caddede kesişir.

Schools and roads are services paid for by taxes.

Okullar ve yollar vergilerle ödenen hizmetlerdir.

It's dangerous to cross roads without looking both ways.

Her iki tarafa bakmadan yolları geçmek tehlikelidir.

The broad lines on the map correspond to roads.

Haritadaki büyük çizgiler yolları temsil ediyor.

The roads are blocked due to the bad weather.

Yollar kötü havadan dolayı tıkalıydı.

The roads of this city are in deplorable condition.

Bu şehrin yolları içler acısı durumda.

Few roads existed in North America at that time.

O zaman Kuzey Amerika'da birkaç tane yol vardı.

This country's roads are the most dangerous in the world.

Bu ülkenin yolları dünyanın en tehlikelisidir.

The roads are closed as a result of bad weather.

Kötü hava sonucu yollar kapalı.

- All roads lead to Rome.
- Many ways lead to Rome.

Tüm yollar Roma'ya çıkar.

Our roads and our bridges need massive amounts of repair.

Bizim yolların ve köprülerin büyük miktarda tamire ihtiyacı var.

There are roads and freeways wherever you go in America.

Amerika'da nereye giderseniz gidin, yollar ve otoyollar vardır.

But short legs can’t climb tall walls... or cross busy roads.

Fakat kısa bacaklarla uzun duvarlara tırmanılmaz. Yoğun sokaklardan da geçilmez.

On bad roads this little car really comes into its own.

Kötü yollarda bu küçük araba gerçekten yerine geliyor.

All the roads leading into the city are full of cars.

Şehre gelen tüm yollar arabalar dolu.

The roads are very crowded at this time of the day.

Yollar günün bu saatinde çok kalabalık.

And I spent some time, built a little village with some roads

Biraz zaman geçirdim, yolları olan küçük bir köy inşa ettim

But the hills and the roads and the smells are all familiar.

Ancak tepeler, yollar ve burnuma gelen kokular tanıdıktı.

The roads were very muddy since it had rained during the night.

Gece boyunca yağmur yağdığı için yollar çok çamurluydu.

Roads in the country aren't as busy as those in the city.

Kırsaldaki yollar şehirdekiler kadar yoğun değil.

Tom couldn't get to the ski area because the roads were closed.

Tom yollar kapalı olduğu için kayak alanına gidemedi.

Do… infrastructure needs to be created, like ports, airports, roads, etc, etc... so

yap… altyapı oluşturulmalı, limanlar, havaalanları, yollar vb. gibi

If your car doesn't have snow tires, you shouldn't drive on icy roads.

Arabanda kar lastikleri yoksa buzlu yollarda sürmemelisin.

There's a lot of traffic on the roads around this time of the day.

Günün bu saatlerinde yollarda çok trafik olur.

The town will come back to life, the trucks will be all over the roads.

Kasaba yeniden hayata dönecek, iş makinaları yollarda olacak.

And collating reports on the enemy, terrain, roads  and anything else that might affect operations.

ve düşman, arazi, yollar ve operasyonları etkileyebilecek diğer her şey hakkında raporları harmanlamak.

2 million electric cars on the roads, 60% more than the previous year… that is to

Yollarda 2 milyon elektrikli araba, bir önceki yıla göre% 60 daha fazla ..

Go straight up the street for about 100 meters, and you will get to the junction of three roads.

Caddede yaklaşık 100 metre kadar düz gidin, ve üç yollu kavşağa varırsınız.

In 2012, the Himalayan Trust recognized Pasang Sherpa for his tireless work in building roads in the underdeveloped Khumbu region.

2012 yılında Himalayan Trust, az gelişmiş Khumbu bölgesinde usanmadan gerçekleştirdiği yol yapım çalışmaları için Pasang Sherpa'yı ödüle layık gördü.

If you don't have an accident on the snowy roads I think you should be able to get back safely.

Karlı yollarda bir kaza yapmadıysan, güvenli bir şekilde geri dönebilmen gerektiğini düşünüyorum

Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.

20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.