Examples of using "Savings" in a sentence and their turkish translations:
Tasarruflar yarın başlar!
Tom'un hiç tasarrufu yok.
Tasarrufum yok.
Birikimlerim yakında tükenecek.
Genel olarak, tasarruflar artıyorlar.
O, birikimlerini topladı.
O bir yatırım hesabı açtı.
Bu bir büyük maliyet tasarrufu.
Yaz saati bugün bitti.
Tom tasarruf kumarını kaybetti.
Tom tüm tasarruflarını kaybetti.
Tom, biriktirdiği birikimi kaybetti.
Milyonlarca insan bütün birikimlerini kaybetti.
Tom'un tasarrufları yakında tükenecek.
O, hayat tasarruflarını kumarda kaybetti.
Tom'un bir tasarruf hesabı yok.
Birçok insan tasarruflarını kaybetti.
Tasarruf tahvilleri istikrarlı bir yatırımdır.
Birikimlerim yakında tükenecek.
- Tasarruf hesabım yok.
- Birikim hesabım yok.
Tasarruf hesabımı kapatmayı düşünüyorum.
Doktor faturaları birikimlerimizi gerçekten azaltıyor.
O, tasarruflarını yararlı şeylere yatırdı.
- Neden bir birikim hesabı açmıyorsun?
- Neden bir tasarruf hesabı açmıyorsun?
Tasarruflarını kaybetme tehlikesi içindesin.
Yaz saati üç nisanda başlar.
Tom birikimlerini kullanarak bir araba aldı.
Ben bir tasarruf hesabı açmak istiyorum.
Tom tasarruflarını bir ayakkabı kutusunun içine gizler.
Tom tasarruflarını döşeğinin altında tutar.
Tasarruflarımı onu satın almak için kullandım.
Bütün tasarruflarını bankada tutar.
Tom Mary'nin tüm tasarruflarını dolandırdı.
Tasarruf hesabında ne kadar kaldı?
O, tasarruflarına bir sürü para yatırdı.
Tasarruflarımı bu mağazada yatırım yaptırdım.
Hem hisse senetlerinde hem de tahvillerde tasarrufların var mı?
Sahip olduğum bütün tasarrufu buna harcadım.
Tom bütün tasarruflarını yeni bir arabaya harcadı.
- Acil bir durumda birikimlerine baş vurabilirsin.
- Acil bir durumda tasarruflarınıza baş vurabilirsiniz.
- Tasarruf yapmak zorundayız.
- Tasarruf etmek zorundayız.
- Kemer sıkmak zorundayız.
Tasarruf hesabımda bir sürü param var.
O, bankadan tüm tasarruflarını çekmek istedi.
Tom daha dün mevduat hesabına biraz para yatırdı.
Tom tasarruflarını yatağın altındaki bir ayakkabı kutusunda tutuyor.
Toptan alırız ve tasarrufları sana veririz.
Tasarruflarım o kadar küçük ki onlar çok fazla dayanmayacak.
Tom her ay tasarruf hesabına biraz para ekliyor.
Sanırım tasarruf hesabına biraz daha para yatırmalısın.
Para sorunumuz olursa her zaman tasarruflarımızdan bir kısmını harcayabiliriz.
İşimi kaybedersem tasarruflarıma başvurabilirim.
Ağırlıktaki büyük tasarruf, bu uzay aracının daha küçük bir roket üzerinde fırlatılabileceği anlamına geliyordu.
Tüm Amerikan işçilerinin yaklaşık yarısının iş yeri emeklilik tasarruf planına girişleri yok.
Beklenmedik sağlık giderlerini ödemek için tasarruflarımızı gözden geçirmek zorunda kaldık.
Nakitin tükenirse bankadaki tasarruflarına baş vurabilirsin.
Birçok aile savaş sırasında tasarruflarını kaybetmişlerdi ve başvuracakları hiçbir şeyleri yoktu.
Tom bana işini kaybetse bile tasarrufları ile bir süre yaşayabileceğini söyledi.
Bana işini kaybetse bile kıyıda biriktirdikleriyle bir süre idare edebileceğini söyledi.
Yüksek tasarruf oranı Japonya'nın güçlü ekonomik büyümesi için bir faktör olarak kabul edilmektedir.Çünkü o bol yatırım sermayesi kullanılabilirliği anlamına gelmektedir.
5 Mart Cuma günü kararlaştırılan 10 Milyar Avroluk kurtarma planı uyarınca Güney Kıbrıs bankalarında 100,000 avronun üzerinde parası bulunan mudilerin artık tasarrufları üzerinden yüzde 9.9 vergi ödemesi gerekecek.