Examples of using "Seasoned" in a sentence and their turkish translations:
O deneyimli bir dedektif.
Baharatlı ekmek osuruğa neden olur.
Tom deneyimli bir oyuncu değildir.
- Sami tecrübeli bir suikastçiydi.
- Sami deneyimli bir suikastçiydi.
Tom Jackson deneyimli bir diplomat.
Erkek kardeşim deneyimli bir denizcidir.
Leyla deneyimli bir banka soyguncusuydu.
Tuz ve biberle balığı çeşnilendirdim.
Kaynar suya, baharat, baharatlı yağ ve biber ekleyin.
Tuzluğu verir misin? Patatesler biraz tuzsuz.
Sanırım buradaki Tay yiyeceklerine baharat katılır bu yüzden Japonlar ondan hoşlanacaklar.