Examples of using "Steeper" in a sentence and their turkish translations:
Yamaç çok fena dikleşiyor.
Ne kadar yükseğe tırmanırsak dağlar o kadar dik olur.
Bakın, burası dikleşiyor. O taraftan aşağı inmezdim.
Ancak aşağı inen yol çok dik ve buzlar ile kaplıydı.