Translation of "Warning" in Turkish

0.021 sec.

Examples of using "Warning" in a sentence and their turkish translations:

Warning, no obscenity.

Uyarı, müstehcenlik yok.

WARNING - 18+ ONLY.

Dikkat! Yalnızca +18.

Thanks for warning me.

Beni uyardığın için teşekkürler.

There was no warning.

Hiçbir uyarı yoktu.

That was a warning.

O bir uyarıydı.

She ignored the warning.

O, uyarıyı görmezden geldi.

We appreciate the warning.

Uyarıyı takdir ediyoruz.

It's probably a warning.

Bu muhtemelen bir uyarı.

I'm warning you, guys.

Ben sizi uyarıyorum, çocuklar.

Were warning shots fired?

Uyarı ateşi açıldı mı?

We had a warning.

Bir uyarımız vardı.

Tom ignored Mary's warning.

Tom, Mary'nin uyarısına aldırmadı.

Tom ignored the warning.

Tom uyarıyı göz ardı etti.

Thanks for the warning.

Uyardığın için teşekkürler.

Tom left without warning.

Tom uyarmadan gitti.

Tom ignored my warning.

Tom uyarımı görmezden geldi.

Sami ignored the warning.

Sami uyarıyı görmezden geldi.

- I think it is a warning.
- I think it's a warning.

Bunun bir uyarı olduğunu düşünüyorum.

- Tom should've gotten a warning.
- Tom should have gotten a warning.

Tom bir uyarı almalıydı.

They sound the early warning.

Erken uyarı borusu ötüyor.

I gave you fair warning.

Seni dürüstçe uyardım.

This is your final warning.

Bu senin son uyarın.

He came without warning us.

Bizi uyarı olmadan geldi.

Let that be a warning.

Bu bir uyarı olsun.

It must be a warning.

Bu bir uyarı olmalı.

Thank you for your warning.

Uyarın için teşekkür ederim.

There was no advance warning.

Önceden uyarı yoktu.

The warning came too late.

Uyarı çok geç geldi.

We had plenty of warning.

Birçok uyarımız vardı.

Tom won't heed the warning.

Tom uyarıya aldırmayacak.

Consider this a warning, Tom.

Bunu bir uyarı olarak düşün, Tom.

Thank you for warning me.

Beni uyardığın için teşekkür ederim.

This is the last warning.

Bu son uyarı.

Tom fired a warning shot.

Tom bir uyarı atışı yaptı.

Thank you for the warning.

- Uyarı için teşekkürler.
- Uyarı için size teşekkür ederim.

This is just a warning.

Bu sadece bir uyarıdır.

Time violation warning, Mr Djokovic.

Zaman ihlali uyarısı, Bay Djokovic.

We didn't have any warning.

Herhangi bir uyarı almadık.

It was just a warning.

O sadece bir uyarıydı.

This is your last warning.

Bu son uyarın.

Sami was given a warning.

Sami'ye bir uyarı verildi.

Sami gave Layla a warning.

Sami Layla'ya bir uyarı verdi.

I was fired without warning.

Uyarısız işten atıldım.

The fishermen ignored Tom's warning.

Balıkçı Tom'un uyarısını dikkate almadı.

- A little warning would've been nice.
- A little warning would have been nice.

Küçük bir uyarı güzel olurdu.

The warning lights were on, absolutely,

Uyarı sinyalleri her yerdeydi, kesinlikle

A warning. There is danger about.

Bir uyarı. Civarda tehlike var.

Tom was mindful of my warning.

Tom uyarıma dikkat etti.

He paid attention to my warning.

O, uyarıma dikkat etti.

He got off with a warning.

O bir uyarı ile indi.

Tom gave Mary a warning look.

Tom Mary'ye uyarıcı bir görüntü verdi.

That was just a warning shot.

O sadece bir uyarı atışıydı.

She's warning me about his infidelity.

Onun sadakatsizliği konusunda beni uyarıyor.

Tom has been given a warning.

Tom'a bir uyarı verildi.

I thank you for the warning.

Ben uyarı için size teşekkür ederim.

I cannot, however, neglect his warning.

Fakat onun uyarısını ihmal edemem.

Tom failed to heed warning signs.

Tom uyarı işaretlerine dikkat edemedi.

I'm giving you my final warning.

Sana son uyarımı veriyorum.

Tom held up a warning finger.

Tom uyarı parmağını kaldırdı.

Tom got off with a warning.

Tom bir uyarı ile ayrıldı.

That will be your final warning.

Bu son uyarın olacak.

I'm warning you, I'm seriously ill!

Seni uyarıyorum, ciddi biçimde hastayım!

Tom thanked me for warning him.

Tom onu ​​uyardığım için bana teşekkür etti.

- You should've paid attention to Tom's warning.
- You should have paid attention to Tom's warning.

Tom'un uyarısına dikkat etmeliydin.

He took no notice of our warning.

Uyarımıza aldırmadı.

He paid no attention to my warning.

Uyarımı dikkate almadı.

No attention was paid to his warning.

Onun uyarısına hiç dikkat edilmedi.

Tom paid no attention to Mary's warning.

Tom Mary'nin uyarısına dikkat etmedi.

I've been warning them from the beginning.

Başından beri onları uyarıyorum.

I'm warning you not to do that.

Bunu yapmaman için seni uyarıyorum.

I'm warning you for the last time.

Seni son kez uyarıyorum.

The police officer fired a warning shot.

Polis memuru bir uyarı atışı yaptı.

"Was that a warning?" Dan asked Linda.

Dan Linda'ya "O bir uyarı mıydı?" diye sordu.

Tom abandoned cigarettes after the doctor's warning.

Tom doktorun uyarısından sonra sigarayı terk etti.

They gave no heed to the warning.

Uyarıya dikkat etmediler.

Tom needs to be given a warning.

- Tom'a bir uyarı verilmesi gerekiyor.
- Tom'a bir uyarı verilmeli.

- The weather service has issued a severe weather warning.
- The Met Office has issued a severe weather warning.

Meteoroloji bürosu bir sert hava uyarısı yayınladı.

We have warning signs and bad behaviors now.

uyarı levhaları ve kötü davranışlar vardır.

Here as a warning to all of you.

işte hepinize bir uyarı.

Raiders appear without warning off England’s east coast.

Baskıncılar, İngiltere'nin doğu kıyısı açıklarında uyarmadan ortaya çıkar.

You should have paid attention to her warning.

Onun uyarısına kulak vermeliydin.

The radio gave a warning of bad weather.

Radyo kötü hava uyarısı yaptı.

Tom took aim and fired a warning shot.

Tom nişan aldı ve bir uyarı atışı yaptı.

This was a warning: the floods were coming.

Bu bir uyarıydı: sel geliyordu.

I'm warning you not to do that again.

Onu tekrar yapmaman konusunda seni uyarıyorum.

I'm warning you not to do it again.

Seni onu bir daha yapmaman için uyarıyorum.

The Department of Health is issuing a warning.

Sağlık Bakanlığı bir uyarı yayımlamaktadır.

Warning: unsupported characters are displayed using the '_' character.

- Uyarı: desteklenmeyen karakterler '_' karakterini kullanarak gösterilir.
- Uyarı: desteklenmeyen karakterler '_' karakteri kullanarak gösterilir.

The policeman let him off with a warning.

Polis onu uyarmadan serbest bıraktı.

Tom didn't pay any attention to the warning.

Tom uyarıya dikkat etmedi.

- I gave him a warning, but he took no notice of it.
- I warned him, but he ignored the warning.

Onu uyardım ama uyarıyı görmezden geldi.

He drums a warning that resonates through the sand.

Kuma vurarak oluşturduğu titreşimlerle rakibini uyarıyor.

He was punished as a warning to other students.

Diğer öğrencilere uyarı olsun diye o cezalandırıldı.