Examples of using "Marylle" in a sentence and their turkish translations:
Tom Mary'ye korna çaldı.
- Mary'ye bir mektup yazdım.
- Ben Mary'ye bir mektup yazdım.
Mary'ye bir kart gönderdi.
Tom bir dakikalığına Mary ile konuştu.
Tom Mary'ye bir mendil verdi.
Tom Mary'ye bir manila klasörü verdi.
Tom Mary'ye kartvizitini verdi.
Tom, Mary'ye öpücük attı.
Tom Mary'ye bir cep telefonu mesajı gönderdi.
Tom, Mary'ye yakın durdu.
Tom'un Mary ile konuşmaya ihtiyacı var.
Tom Mary'ye John'dan bahsetti.
Tom sözleşmeyi Mary'ye uzattı.
Tom Mary'ye bir enerji içeceği uzattı.
Tom Mary'ye bir bira uzattı.
Tom, Mary'ye yoga öğretiyor.
Mary'ye asla mektup yazmayacağım.
Tom Mary'ye bir bardak kırmızı şarap uzattı.
Tom, Mary'ye ödemeliydi.
Tom Mary'ye içecek bir şey verdi.
Tom Mary'ye yeni işinden bahsetti.
Tom Mary'ye yeni arabasından bahsetti.
Tom Mary'ye okumak için bir şey verdi.
Tom Mary'ye yiyecek bir şey hazırladı.
Tom, Mary'ye kızgın olmalı.
Tom Mary'ye kötü haberi söyledi.
Tom Mary'ye bir Noel kartı göndermeyi unuttu.
Tom Mary'ye her şeyi anlatmaya karar verdi.
Tom her zaman Mary'ye onu sevdiğini söylüyor.
Tom John'un ne zaman geliyor olacağını Mary'ye söyledi mi?
Tom, Mary'ye John'un ne istediğini söyledi.
Tom Mary'ye bir torba ayçiçeği çekirdeği uzattı.
Tom Mary'ye vermek için bir kamera satın aldı.
Tom valizin anahtarını Mary'ye verdiğini hatırlıyor.
Tom Mary'yi hayal kırıklığına uğratmak istemedi.
Tom artık Mary ile konuşmuyor bile.
Tom Mary için bir hediyesi olduğunu söyledi.
Tom, Mary'ye bir silahı olduğunu söyledi.
Tom Mary'ye biraz para verebileceğini söyledi.
Tom'un Mary'ye bir şey almak için biraz paraya ihtiyacı vardı.
Tom'un Mary'ye fikrini söyleyecek fırsatı olmadı.
Tom Mary'ye sadece bildiğini söyleyebildi.
Tom'un Mary'ye para vermeye hiç niyeti yoktu.
Tom Mary için mektubu tercüme etmenin zaman kaybı olacağını anladı.
Sen Mary'ye söylemeden önce ben Tom'a söyleyinceye kadar bekle.
Tom Mary'ye onun yapmasını istediği şeyi yapamadığını söyledi.
Tom Mary'ye ödünç para vermekten daha iyisini bilmeliydi.
Tom sesini alçalttı ve Mary'ye onu sevdiğini söyledi.
Tom'un Mary'ye göstermek istediği bir şey vardı.
Mary'ye ne olacağı Tom'un umurunda değil.
Tom, Mary'ye kendisinin güreş takımının kaptanı olmadığını söyledi.
Tom Mary'ye Boston'da yaşadığı zamanın hikayelerini anlatırdı.
Tom Mary'ye bir iş teklif etti ve o kabul etti.
Tom'un ne düşündüğünü Mary'ye söyleme fırsatı yoktu.
Tom, John'un Mary'ye inci bir kolye vermesinin uygun olacağını düşünmedi.
Tom, Mary'ye biraz para vermeyi önerdi ama o almayı reddetti.
Tom Mary'ye otuz yaşına kadar evlenmek istemediğini söyledi.
Onun bilmek istediğini Tom'un Mary'ye söylememek için iyi bir nedeni var.
Tom Mary'ye onların biçimsiz olduklarını düşünmesine rağmen onun ayakkabılarını sevdiğini söyledi.
Tom Mary'ye şu ana kadar karşılaştığı en güzel kadın olduğunu düşündüğünü söyledi.
Tom Mary'ye ne olduğunu biliyor.