Examples of using "Ollakseen" in a sentence and their turkish translations:
Geri çekilmem gerekirse diye kolları bağlı tutmak yok.
Bir ulusun büyük olması için mutlaka güçlü olması gerekmez.
Bunun doğru olamayacak kadar çok iyi olduğunu biliyordum.
Eğer bir şey gerçek olacak kadar çok iyi görünüyorsa, büyük olasılıkla gerçektir.