Examples of using "Otan" in a sentence and their turkish translations:
Ben sarı olanını alacağım.
Ben işi alıyorum.
Şunu alacağım.
Çantamı alacağım.
Riski alacağım.
Bunu alacağım.
Ben kısa sürede sizinle irtibata geçeceğim.
Aynısını alacağım.
Tamam, mataradan biraz su alacağım.
Küçük kutumu çıkartacağım.
Bazı komşularımı da işin içine katacağım,
İşim hakkında ciddiyim.
Hediyeleri kabul ederim.
Sana geri döneceğim.
Bunu bir iltifat olarak kabul ediyorum.
Şemsiyemi alacağım.
Arabadan çantamı çıkaracağım.
Ben sadece bir kahve içeceğim.
Ben ağırdan alıyorum.
Şimdi yönetimi devralacağım.
Bir kahve içmeyi tercih ederim.
Her türden üç tane alacağım.
Bu ceketi alacağım.
Bunu benimle eve götüreceğim.
Ben onun yerini alacağım.
Başınız sağolsun.
- Öğle yemeğinden sonra kestireceğim.
- Öğle yemeğinden sonra şekerleme yapacağım.
Elini tutabilir miyim?
Ben irtibat halinde olacağım.
Ara vermekteyim.
Lütfen ölçünüzü almak için bana izin verin.
Bundan hoşlanıyorum. Onu alacağım.
Varır varmaz seninle temas kuracağım.
Yarın yola çıkıyorum.
Her nereye gitsem kameramı yanımda götürürüm.
Birkaç günlük izne ayrılıyorum.
Yağmur yağmadan önce çamaşırı içeri alacağım.
Gelecek sefer geldiğimde, kız kardeşimi getireceğim.
Partiye gidersem, birkaç şişe şarap alacağım.
Mümkün olan en kısa sürede sizinle temas kuracağım.
En iyisi olarak görünen bu kravatı alacağım.
Her gün işe ya bisikletle giderim ya da otobüsle.
Bana yardım etmen şartıyla işi kabul ederim.
Tom'u getirebilir miyim?
İki üç gün izin alacağım.
Banyo yapacağım.
Otobüse binmektense yürümeyi tercih ederim.