Examples of using "Crédible" in a sentence and their turkish translations:
O, inandırıcı bir hikayedir.
Tom inanılır.
Bu inandırıcı mı?
Tom güvenilir bir tanıktı.
Onun hikayesi garip, ama inandırıcı.
O inanılmaz geliyor, değil mi?
Bu inanılabilir bir hikaye değil.
Filmin harika bir başlangıcı vardı, ancak sonu inandırıcı değildi.
Sözlerini tutmayan bir insana güvenilemez.
İnandırıcı olmak istiyorsan insanlara sadece inandıkları şeyleri söyle.