Examples of using "Désordre" in a sentence and their turkish translations:
Oda düzensizdi.
- Odası düzensiz.
- Onun odası düzensiz.
Benim yeme bozukluğum var.
Odam bir karışıklık olmalı.
- Oda çok düzensizdi.
- Oda çok dağınıktı.
- Oda çok savruktu.
Bu pislikten bıktım.
Karışıklık için üzgünüm.
Odam biraz dağınık.
Dan'ın yatak odası düzensizlik içindeydi.
Bu karmaşada ne yapacağımı bilmiyorum.
Erkek kardeşimin odası her zaman dağınık.
Saçım dağınık.
Onun odası dağınık.
Tüm eğlenceden sonra daire büyük bir karışıklık içindeydi.
Annem odamın dağınık olmasından hoşlanmıyor.
Bu karışıklıkta onun nasıl yaşayabileceğini bilmiyorum.
Bir evin düzensiz olmasına katlanabilirim ama kirli olmasından hoşlanmıyorum.