Examples of using "Faciliter" in a sentence and their turkish translations:
insanların karar vermesini nasıl kolaylaştırabildiğini görebiliyorum.
Bu meseleyi daha kolay yapmaz.
Çünkü algoritmanın işini de kolaylaştırmak istediler.
Neyse ki teknoloji bu deneyimi kolaylaştırmaya başladı.
Kara geceler işlerini biraz daha kolaylaştıracaktır.
Bunu çok kolay yaptığın için teşekkür ederim.
İşleri senin için daha kolay yapabilirim.
Bir aletin kayganlığını, bir makinenin işleyişini yağlı bir madde sürerek kolaylaştırabiliriz.