Translation of "Générations" in Turkish

En seulement deux générations,

Daha iki nesil önce olmayan bu kasaba

Où différentes générations se réunissent

farklı jenerasyonlar bir araya gelir ki

Quand on parle de générations,

Jenerasyonlar hakkında konuşmaya başladığımızda

Une tradition vieille de plusieurs générations.

Çok eski nesillere dayanan bir gelenek bu.

Leurs descendants, plusieurs générations libérées de l'esclavage,

Onların torunları, esaretin nesilleri

Un problème à résoudre laissé aux générations futures,

milyarlarca kilo ağırlığındaki tek kullanımlık plastik ambalajları

Un père et son fils représentent deux générations.

Bir baba ve oğul iki kuşağı temsil eder.

Trois générations voient les choses de trois façons.

Üç kuşak şeyleri üç şekilde görür.

Notre famille a vécu ici durant des générations.

Ailemiz nesillerdir buraya yaşıyor.

La mère et la fille ont représenté deux générations.

Anne ve kız iki kuşağı temsil etti.

Au lieu de les préserver pour nourrir les générations futures.

yok olmalarını öylece durup izlemek çok kolay.

Aucun autre pays du monde ne suit des générations d'enfants

Yani, dünyada başka hiçbir ülke bu kadar detaylı şekilde

Les comportements sociaux prennent souvent plusieurs générations pour se modifier.

Toplumsal tutumlar genellikle nesilleri değişime götürür.

C'est de terminer un travail qui va profiter aux générations futures.

gelecek nesillere fayda sağlayabilecek bir işi bitirmek.

Les querelles de familles se prolongent parfois au travers des générations.

Bazen aile içi anlaşmazlıklar kuşaktan kuşağa geçer.

Ce Zoom a apporté le plus grand soutien à l'éducation de nos enfants et jeunes générations

çocuklarımızın ve genç nesillerimizin eğitimine en büyük desteği bu Zoom sağladı

Élever son nom dans les générations à venir et, ce faisant, glorifier ses parents, voilà la plus grande expression de la piété filiale.

Birinin adını daha sonraki kuşaklarda yükseltmek ve böylece birinin ebeveynlerini övmek, bu anne babaya saygının en büyük ifadesidir.