Examples of using "Ordinaire" in a sentence and their turkish translations:
sıradan senin benim gibi bir insan
O sıradan görünümlü.
Ben sıradan bir kişiyim.
O, sıradan bir fırtına değildi.
karıncalarda göç olağan bir olay
O sıradan bir adam değil.
Çok sıradan bir hayat sürüyoruz.
O sıradan bir öğrenci değil.
O sıradan bir öğrenci değil.
Tom sadece sıradan bir adam.
Bu kolay bir başarı değil.
Tom sıradan bir adam değil.
Ya da normal bir el feneri kullanabilir
Sami sıradan hayata geri döndü.
Bu normal bir el feneri değil, böyle görünüyor. Ultraviyole.
Bu duvar bizim gözümüze sıradanmış gibi görünebilir
yani sıradan merdiven altı bir şirket de değil yani bu Zoom!
O sıradan bir şarkıcı değildir.
Ben sadece kaybedecek hiçbir şeyi olmayan sıradan bir adamım.
Milyoner bir CEO'nun sokaktaki adam için konuşması mümkün bile değil.
Matematiğin ne olduğu ile ilgili yanılgıların olması ismimi nasıl heceleyeceğinizi bilmediğinizden bile daha sıradandır.