Examples of using "Précieuses" in a sentence and their turkish translations:
nadir ve değerli olan budur.
babam çok değerli bir iki kelam etti.
Bu yolda kendime çok değerli dersler çıkardım.
Perry ondan değerli bilgiler elde etti.
Fakat bizde anne ve kız kardeş çok değerli
Gokyüzünde parlayan yıldızlar değerli taşlara benziyordu.
Bazı değerli taşlar akuamarin, ametist, zümrüt, kuvars ve yakuttur.
Kadırgalar ayrıca baharat, ipek veya değerli taşlar gibi yüksek değerli kargoları taşımada da kullanılırdı.