Translation of "Verser" in Turkish

- Vous pouvez verser le vin dans le verre.
- Tu peux verser le vin dans le verre.

Şarabı bardağa doldurabilirsin.

Pourrais-tu me verser une tasse de café ?

Lütfen bana bir fincan kahve koyar mısınız?

On va verser de l'eau pour voir si elle sort.

Sonra da bunu döküp dışarı çıkmasını bekleyeceğiz.

Pour aller chercher de l'eau et la verser dans le trou

biraz su alıp bunu deliğin içine dökebilirim.

Si vous voulez que vos employés soient heureux, vous devez leur verser un salaire décent.

Çalışanlarınızın mutlu olmasını istiyorsanız, onlara yeterli bir ücret ödemelisiniz.

Recette écossaise de soupe à la tomate : verser de l'eau chaude dans une tasse rouge.

Domates çorbası için İskoç tarifi: Kırmızı fincan içine sıcak su dökün.