Translation of "Münzen" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Münzen" in a sentence and their turkish translations:

Unzählige Münzen sagen?

çatır çatır paraları saysak diyen?

Diese Münzen bleiben dort

Bu paralar orada bir kalsın

Tom sammelte alte Münzen.

Tom eski bozuk paraları topladı.

Ich sammle seltene Münzen.

Ben nadir paralar toplarım.

Ken sammelt alte Münzen.

Ken eski paralar toplar.

Tom sammelt alte Münzen.

Tom eski paraları toplar.

Er sammelte alte Münzen.

- Eski madeni paralar biriktiriyordu.
- Eski madeni para koleksiyonu yapıyordu.

Tom hob die Münzen auf.

- Tom paraları aldı.
- Tom bozuk paraları topladı.

Ich habe nur amerikanische Münzen.

Sadece Amerikan paralarım var.

- Sie gab mir diese alten Münzen.
- Sie hat mir diese alten Münzen geschenkt.

- O, bu eski paraları bana verdi.
- Bana bu eskimiş madeni paraları verdi.

- Bitte wechseln Sie diese Banknoten in Münzen.
- Bitte wechsel diese Banknoten in Münzen.

Lütfen bu banknotları madeni paraya bozun.

Er holte ein paar Münzen hervor.

O biraz para çıkardı.

Tom gab mir einige alte Münzen.

Tom bana bazı eski paralar verdi.

Woher hast du diese alten Münzen?

O eski paraları nereden aldın?

Willst du dein Geld in Münzen?

Paranı madeni para olarak istiyor musun?

Diese Münzen haben einen geringen Wert.

Bu paralar az değerlidir.

Man sagt, er habe viele alte Münzen.

Onun bir sürü eski madeni paraları olduğu söyleniyor.

Ich habe viele Münzen in dieser Schachtel.

Bu kutuda bir sürü madeni param var.

Tom zeigte mir seine Sammlung alter Münzen.

Tom bana eski para koleksiyonunu gösterdi.

Bitte wechseln Sie diesen Geldschein in Münzen.

Lütfen bu banknotu madeni paraya bozun.

Mein Hobby ist das Sammeln alter Münzen.

Hobim eski para toplamaktır.

In dem rätselhaften Grab wurden antike Münzen gefunden.

Eski paralar gizemli mezar içinde bulundu.

Ich habe diese alten Münzen von ihr bekommen.

Bu eski madeni paraları ondan aldım.

Ihr Hobby war das Sammeln von alten Münzen.

Onun hobisi eski para toplamaktı.

Tom griff in den Sack und zog einige Münzen heraus.

Tom çuvala uzandı ve biraz madeni para çıkardı.

Das Kind hat all seine Münzen in einem Sparschwein aufbewahrt.

Çocuk tüm parasını bir kumbarada tuttu.

Meine Tochter hat fast alle Münzen, die sie gesammelt hatte, verloren.

Kızım neredeyse topladığı tüm paraları kaybetti.

Tom hob die Münzen auf, die hinter das Sofa gefallen waren.

Tom kanepenin arkasına düşmüş olan bozuk paraları topladı.

- Dieser Automat nimmt nur Hundertyenstücke an.
- Dieser Automat nimmt nur 100-Yen-Münzen an.

Bu otomat sadece yüz yen'lik madeni paraları alıyor.