Examples of using "Nahegelegenen" in a sentence and their turkish translations:
Yakın bir ortaokulda Fransızca öğretirim.
Tom yakındaki bir kasabada tutuklandı.
Kilisenin yakından çan sesini duyabiliyorduk.
İki kurşun mağduru yakındaki bir hastanede yoğun bakım ünitesinde bulunmaktadır.
Yakındaki parkta oynamaları söylendi.
Tom yiyecek bir şey almak için yakındaki bir markete gitti.
Tom okyanusu görebilip göremeyeceğini anlamak için yakındaki bir ağaca tırmandı.