Examples of using "Kincset" in a sentence and their turkish translations:
Hazine aramaya gittiler.
Ne tür bir hazine arıyorsun?
Bir arkadaş bulan bir hazine bulur.
Kütüphanedeki bazı kitaplar birer hazinedir.
Kimse o hazineyi bulmayacaktır.
Tom hazineyi gölün dibinde buldu.