Translation of "たいへん" in Turkish

0.019 sec.

Examples of using "たいへん" in a sentence and their turkish translations:

彼はたいへん勇敢だ。

O çok cesurdur.

たいへん暑い夜だった。

Çok, çok sıcak bir geceydi.

早起きはたいへんよい。

Erken kalkmak çok iyidir.

どちらも大変(たいへん)だ

Ne düşünüyorsunuz? İkisi de çok zor.

ハワイの夕方はたいへん美しい。

Hawaii'de akşam çok güzeldir.

たいへん暖かくなりました。

Çok sıcak oldu.

たいへん立派な新聞ですね。

Çok iyi bir gazete, değil mi?

たいへん多くの人々がいた。

Çok sayıda insan vardı.

今日はたいへん暑いですね。

Bugün hava çok sıcak, değil mi?

彼女はたいへん怒っている。

Kendisi bayağı kızgın.

- その国はたいへん美しいに違いない。
- 田舎はたいへん美しいに違いない。

Ülke çok güzel olmalı.

これは大変(たいへん)そうだな

Bu zor olacak işte.

たいへんな反響がありました

Çok büyük, güçlü tepkiler aldım.

花嫁はたいへん美しく見えた。

Gelin çok güzel görünüyordu.

ボブはたいへん遅く帰ってきた。

Bob eve çok geç geldi.

彼女はたいへんうまく歌った。

O çok iyi şarkı söyledi.

北海道はたいへん遠いですね。

Hokkaido çok uzak, değil mi?

この本はたいへん有益である。

Bu kitap çok yararlıdır.

この本はたいへんおもしろい。

- Bu kitap çok ilginçtir.
- Bu kitap çok ilginç.

その仕事はたいへん難しかった。

İş çok zordu.

2人ともたいへん興奮している。

Onların her ikisi de çok heyecanlı.

彼女は服装をたいへん気にする。

O kıyafetleri çok önemser.

彼はたいへん心配そうに見える。

O, çok endişeli görünüyor.

彼は音楽がたいへん好きである。

O, müziği gerçekten çok sever.

昨晩のパーティーはたいへん楽しかった。

Dün akşam partide hoşça vakit geçirdim.

彼女の家はたいへん現代的です。

Onun evi çok moderndir.

今度のテレビドラマはたいへんおもしろい。

Yeni TV dizisi oldukça ilginç.

校庭はたいへん小さかったです。

Okul bahçesi çok küçüktü.

公園にたいへん多くの人がいる。

Parkta pek çok sayıda insan var.

彼の演説は、たいへんまずかった。

Konuşması çok yetersizdi.

ジェーンはたいへん魅力的な女の子だ。

Jane en çekici bir kız.

少年ながら、彼はたいへん思慮深い。

O sadece bir çocuk, ama çok düşünceli.

学校時代、彼はたいへん幸福でした。

Okul günlerinde çok mutluydu.

良い子でたいへん丈夫なのですよ。

O iyi bir çocuk ve o çok güçlü.

彼女は彼にたいへん愛されていた。

O onun tarafından çok sevilirdi.

彼は仕事にたいへん熱中している。

O işi için büyük bir coşku gösterir.

彼はたいへん年をとっていました。

O çok yaşlıydı.

彼はたいへんじょうずにバイオリンをひく。

O, çok iyi şekilde keman çalar.

彼の意見はたいへん論理的である。

Onun görüşü oldukça mantıklı.

小川夫人はたいへんテニスが上手です。

Bayan Ogawa teniste gerçekten iyidir.

彼は批評に対してたいへん敏感だ。

Eleştiriye çok duyarlı.

彼女はたいへん流暢に英語を話す。

İngilizceyi çok akıcı konuşur.

時間がなくてたいへん困っている。

Ben zaman için sıkıştım.

私はたいへん速く泳ぐことが出来る。

Ben çok hızlı yüzebilirim.

ブラッキーは食べる時たいへん音をたてます。

Blackie yemek yerken çok ses çıkarıyor.

その問題はたいへんむずかしかった。

Sorun çok zordu.

彼はたいへん上手に英語を話します。

O, İngilizceyi çok iyi konuşur.

彼女は若いときたいへん美しかった。

O, gençken çok güzeldi.

トムは自分の仕事がたいへん好きでした。

Tom işini çok sevdi.

その家は見かけがたいへん陰気だった。

Ev çok kasvetli görünüyordu.

彼女は学生の間でたいへん人気がある。

O, öğrenciler arasında çok popülerdir.

彼女はその光景にたいへん驚いていた。

Görünce çok şaşırdı.

彼は日本語をたいへん上手に話します。

O, Japonca'yı çok iyi konuşur.

彼はたいへん想像力に富んだ作家です。

O, çok yaratıcı bir yazardır.

彼はたいへん注意深くふるまっている。

O, çok dikkatli davranıyor.

伊藤さんはたいへん学識のある人です。

Bay Ito oldukça eğitimli bir insan.

子どもの頃彼はたいへん体が弱かった。

Çocukluğunda oldukça cılızdı.

お目にかかれて、たいへんうれしいです。

Seninle tanıştığıma çok memnun oldum.

彼の話し方はたいへん洗練されている。

Onun konuşması çok rafine.

もう9月だ。しかしながら、たいへん嬉しい。

Şu anda eylül ayındayız ama hava çok sıcak.

なるほど彼は若いが、たいへん頼りになる。

Onun genç olduğu doğru fakat o çok güvenilir.

- それはたいへんな話だ。
- それはすごい話だ。

Bu tam bir hikaye.

その知らせは彼女をたいへん悲しませた。

Haber onu çok üzdü.

その知らせに彼女はたいへん心を痛めた。

Haber ona çok acı verdi.

彼女は卒業するまでたいへん内気だった。

Mezun oluncaya kadar çok utangaçtı.

彼の考えは、私とはたいへんちがっている。

Onun fikri benimkinden çok farklı.

船で旅行するのはたいへん面白いですね。

Gemiyle yolculuk etmek çok eğlenceli, değil mi?

彼女のアイデアは、私のアイデアとたいへん似ています。

Onun fikri benimkine çok benzer.

彼の祖父は年の割にまだたいへん健康だ。

Büyükbabası ilerlemiş yaşına rağmen oldukça sağlıklı.

私は息子の安否をたいへん心配している。

Oğlumun güvenliği hakkında çok endişeliyim.

スタディアムはたいへん暑くて、倒れるかとおもった。

Stadyumda hava o kadar çok sıcaktı ki öleceğimi sandım.

彼女の洋服はたいへん不似合いであった。

Onun elbisesi çok uygunsuzdu.

私はこの本がたいへん難しいとわかった。

Ben bu kitabı çok zor buldum.

その山にのぼることはたいへんおもしろい。

O dağa tırmanmak çok eğlenceli.

彼らはその講義をたいへん注意深く聞いた。

Onlar dersi dikkatle dinledi.

- 彼はとても用心深い。
- 彼はたいへん注意深い。

O çok dikkatli.

私は昨晩たいへん遅くまで起きていました。

Dün gece geç saatlere kadar yatmadım.

昔、イングランドにたいへん意地の悪い王様が住んでいた。

Bir zamanlar İngiltere'de çok kötü bir kral yaşarmış.

ロンドンの人々はこの橋をたいへん自慢にしている。

Londra halkı bu köprüye sahip olmaktan gurur duyuyor.

もちろんそのニュースをたいへんよく覚えています。

Tabii, haberleri oldukça iyi hatırlıyorum.

その知らせを聞いて私はたいへん幸せでした。

Haberi duyduğuma çok mutlu oldum.

その建物の入り口を探すのはたいへんだった。

O binanın girişini bulmak benim için zordu.

日でり続きが収穫にたいへんな損害を与えた。

Kuraklık dönemi ürüne ciddi hasar verdi.

夜中に雨が降ったので道がたいへん悪かった。

Gece boyunca yağmur yağdığı için yollar çok çamurluydu.

私は社会科にはたいへん興味をもっています。

Sosyal bilgilerle çok ilgiliyim.

私はたいへん疲れたので、立ち止まって休んだ。

Çok yorgun olduğumdan dolayı dinlenmek için durdum.

子供は母親がいないのをたいへん寂しかった。

Çocuk annesini çok özledi.

このつぼの年代を決めるのはたいへん難しい。

Bu vazoyu tarihlemek çok zordur.

息子が無事帰宅したとき、彼女はたいへん喜んだ。

Oğlu eve sağ salim döndüğünde çok memnun olmuştu.

これらの写真は、たいへんよく出来上がりました。

Bu fotoğraflar çok güzel çıktı.

お姉さんのことはたいへんお気の毒に思います。

Kız kardeşin için çok üzülüyorum.

- たいへん寒い冬でした。
- ものすごく寒い冬だった。

Çok soğuk bir kıştı.

私はその問がたいへんやさしいことを発見した。

Soruyu çok kolay buldum.

More Words: