Examples of using "聞いて" in a sentence and their turkish translations:
Şunu dinle!
Dinleyin!
Dinliyor muydun?
Ne biliyorsun?
Tom, beni dinle!
Beni dinliyor musun?
Sihirli mantarlar...
Dikkat et.
Tom'a sor.
Dinliyor musun?
Radyo dinliyorum.
Sebebini sorabilir miyim?
Gazete bayiinde sormak zorunda kalacaksın.
Bana bir şey sor!
Tom, dinliyor musun?
Lütfen dikkatle dinleyin.
Tom'a sor.
Alex'e sorun.
Kaç yaşında olduğunu sorabilir miyim?
ne yaptığımı sordu.
Dinlemeye devam.
Beni işitiyor musunuz?
Beni dinliyor muydun?
Sorsak ya.
Beni dinle, lütfen?
İngilizce dinliyor musun?
ve hatta Alzheimer riskinizin artması
Birine sor.
- Lütfen dinle.
- Lütfen dinleyin.
- Lütfen dinleyiniz.
Dikkatle dinliyor musun?
Sadece Tom'a sor.
Sebebini öğrenebilir miyim?
- Niçin Tom'a sormuyorsunuz?
- Tom'a sorsana.
- Akıllı bir adam için tek sözcük yeterlidir.
- Anlayana sivrisinek saz.
Tom radyo dinliyor.
Ben onu duyduğuma üzüldüm.
O, radyo dinliyor.
- Neden Bay White'a sormuyorsun?
- Neden Bay White'a sormuyorsunuz?
Bunu duymak beni rahatlattı.
Bu bir rahatlama.
Öğretmene soralım.
Ben radyo dinliyorum.
Söylemek zorunda olduğum şeyi dinle.
Radyo dinliyorlardı.
Sana tuhaf bir şey sorabilir miyim?
Dinle, iyi bir haberim var.
Affedersiniz, duymadım.
İnsanlar hâlâ dinliyor mu?
Ya da biri ''Tavuk neden karşıdan karşıya geçmiş?"
Onu bildiğim için çok rahatladım.
Lütfen başka birine sor.
Biz radyo dinliyoruz.
- Ben bir şey duymadım.
- Hiçbir şey duymadım.
Hikayeyi duyunca çıldırdı.
Söylemek zorunda olduğum şeye kulak ver.
Lütfen bilgi masasında sor.
Diğerlerine sordun mu?
Herkes dinliyor muydu?
Lütfen sadece dinle.
O, müzik dinliyordu.
Dün gece benim gösterimi dinledin mi?
Bana daha kolay bir şey sor.
Başarını duyduğuma memnun oldum.
Müzik dinleyerek kendime moral verdim.
Otelim seni aramamı söyledi.
Tom bunu duydu ve kızdı.
Onu duyduğuma memnun oldum.
Hikaye kanımı dondurdu.
Annem habere şaşırdı.
Tom onu duyduğuna rahatlamıştı.
Haberi duyduğuma memnun oldum.
Dinlemiyormuş gibi davrandı.
Tom'un evlendiğini duydum.
Tom, beni dinlemeni istiyorum.
Bunu duyduğuma gerçekten sevindim.
Dinlemiyor musun?
Bana bir iyilik yapar mısınız, lütfen?
O radyo dinleyerek oturdu.
Dikkatli dinlemen için sana yalvarıyorum.
Lütfen Tom'un söylemek zorunda olduklarını dinleyin.
- Neler olduğunu duyunca hayret ettim.
- Ne olduğunu duyduğumda şaşırdım.
Haberi duyduğuma memnun oldum.
Ben habere ağlayacak gibi hissettim.
Onun başarısını duymaktan mutlu olduk.
Bana daha kolay bir şey sor.
dikkatlice dinlemenin,
Hiçbiri konuşanı dinlemiyordu.
Ben, haberi duyduğum için üzgünüm.
Yemek pişirmede iyi olduğunu duyuyorum.
Lütfen söylediğimi dikkatlice dinle.
O, haberi duyunca şaşırdı.
Onlar haberi duyduğuna şaşırmıştı.