Translation of "Amava" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Amava" in a sentence and their turkish translations:

- Ela o amava.
- Ele a amava.

O onu seviyordu.

- Eu te amava.
- Eu amava-te.

Seni seviyordum.

- Eu te amava.
- Eu te amei.
- Amava-te.
- Amei-te.
- Amava-o.
- Amava-a.
- Amei-a.
- Amei-o.

Seni seviyordum.

Ele a amava.

O onu severdi.

Eu amava Maria.

Mary'yi severdim.

Tom os amava.

Tom onları sevdi.

Ela o amava.

O onu severdi.

Tom amava Maria, que, de fato, não o amava.

Tom Mary'yi seviyordu, ki o onu hiç sevmiyordu.

Ela me amava da mesma forma que eu a amava.

O beni benim onu sevdiğim aynı şekilde sevdi.

Todo mundo amava Tom.

Herkes Tom'u seviyordu.

Tom amava os animais.

Tom hayvanları sevdi.

Tom amava a irmã.

Tom kız kardeşini sevdi.

Ela ainda o amava.

O hâlâ onu seviyordu.

- Você os amava, não é mesmo?
- Você as amava, não é mesmo?

Onları sevdin, değil mi?

Tom disse que amava você?

Tom seni sevdiğini söyledi mi?

Tom amava o trabalho dele.

Tom işini sevdi.

Tom disse que me amava.

Tom beni sevdiğini söyledi.

- Tom amava Mary e Mary o amava.
- Tom amou Mary e Mary o amou.

Tom Mary'yi sevdi ve Mary onu sevdi.

Ela sabe que John a amava.

O, John'un onu sevdiğini biliyor.

Amava minha vida e meu dinheiro.

Hayatımı ve paramı sevdim.

Ele morreu fazendo o que amava.

Sevdiğini yaparak öldü.

Eu amava Tom como um irmão.

Tom'u bir kardeş gibi sevdim.

A minha família amava o Tom.

Ailem Tom'u sevdi.

Na verdade, ele também a amava.

Aslında, o da onu seviyordu.

- Tom te amava.
- Tom te amou.

Tom seni seviyordu.

Tom achava que Maria o amava.

Tom Mary'nin kendisini sevdiğini düşünüyordu.

De fato, ele até a amava.

Aslında, o bile onu seviyordu.

Ela lhe disse que o amava.

O, ona onu sevdiğini söyledi.

Você aprendeu finlandês só porque a amava?

Finceyi sadece o kızı sevdin diye mi öğrendin?

Ela amava ambos e ambos a amavam.

O onların her ikisini de seviyordu ve onların her ikisi de onu seviyordu.

A Mary me contou que me amava.

Mary bana beni sevdiğini söyledi.

Ela o amava de todo o coração.

O, onu bütün kalbi ile sevdi.

Ela lhe disse que não o amava.

O, ona onu sevmediğini söyledi.

Tom amava Mary, mas ela não correspondia.

Tom Mary'yi sevdi fakat o onu tekrar sevmedi.

O Tom amava muito a sua família.

Tom onun ailesini çok sevdi.

Tom não ama Mary como amava antes.

Tom eskisi gibi Mary'yi sevmiyor.

Não me casei com ela porque a amava.

Onu sevdiğim için onunla evlenmedim.

- Tom amava a Mary.
- Tom amou a Mary.

Tom, Mary'yi seviyordu.

- Einstein amava tocar violino.
- Einstein adorava tocar violino.

Einstein keman çalmayı severdi.

Ela queria que ele dissesse que a amava.

O onun kendini sevdiğini söylemesini istedi.

Ela lhe escreveu para dizer que o amava.

Onun onu sevdiğini söylemek için o, ona yazdı.

Tom amava Mary. Agora, ele não a suporta.

Tom Mary'yi severdi. Artık ona katlanamıyor.

Não há dúvida de que Tom amava Maria.

Tom'un Mary'yi sevdiğinden şüphe yok.

- Eu amava ambos.
- Eu tinha amor a ambos.

Onların her ikisini de sevdim.

Mary se perguntava se o Tom realmente a amava.

Mary Tom'un gerçekten onu sevip sevmediğini merak ediyordu.

Tom amava o seu irmão, mas também o invejava.

Tom erkek kardeşini severdi ama o da onu kıskanırdı.

Ele era um homem honesto e ninguém amava a todos

dürüst bir adamdı kimse sevmedi herkes itip kaktı

Só percebi o quanto amava Lucy quando ela me deixou.

Lucy beni terk edinceye kadar onu ne kadar çok sevdiğimi fark etmedim.

A Mary me disse que não amava mais o marido.

Mary bana artık kocasını sevmediğini söyledi.

Maria disse que me amava, mas eu não acreditei nela.

Mary beni sevdiğini söyledi fakat ben ona inanmadım.

Tom estava convencido de que Mary já não o amava.

Tom, Mary'nin artık onu sevmediğine ikna olmuştu.

O rei Frederick amava caçar, beber vinho, mulheres e festejos.

Kral Frederick avcılık, şarap, kadınlar ve ziyafetleri severdi.

- Tom disse que ele amou Mary.
- Tom disse que ele amava Mary.
- Tom disse que amava Mary.
- O Tom disse que amou Mary.

Tom, Mary'yi sevdiğini söyledi.

Por que você fez isso com ela, Tom? Ela te amava!

Neden bunu ona yaptın, Tom? O seni seviyordu.

Não obstante, ela amava os filhos e estava contente com o trabalho.

Her şeye rağmen, o, çocukları seviyordu ve işinden memnundu.

Tom queria encontrar uma maneira criativa de dizer a Mary que a amava.

Tom onu sevdiğini Mary'ye söylemek için yaratıcı bir yol bulmak istedi.

Eu tinha um ditado de um professor que eu amava quando estava na faculdade

üniversitedeyken çok sevdiğim bir hocamın bir sözü vardı

Tom amava a música ainda que a letra estivesse numa língua que não entendia.

Tom sözleri anlamadığı bir dilde olsa bile şarkıyı sevdi.

- Ele me amou, mas não me ama mais.
- Ele me amava, mas não me ama mais.

Beni sevmişti, ama artık beni sevmiyor.

Uma vez eu amava você, e não importa, você sempre será uma parte de minha vida.

Bir zamanlar seni severdim ve her ne olursa olsun, her zaman hayatımın bir parçası olacaksın.