Examples of using "Brian" in a sentence and their turkish translations:
Bu Brian Rock.
Araba Brian'in.
Brian Kate ile okula gitti.
Brian Kate ile okula gitti.
Brian Kate'in ellerini tutuyor.
Brian'dan henüz bir haber almadık.
Brian onunla bir ilişki başlattığına pişman ve ondan kaçmak istiyor.
Brian'ın kız arkadaşı sık sık onu lüks restoranlara götürmesi için yalvarır.