Translation of "Cruza" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Cruza" in a sentence and their turkish translations:

Um navio transatlântico cruza o oceano.

Bir transatlantik gemi okyanusları aşar.

A ferrovia cruza a estrada neste ponto.

Demiryolu bu noktada yolu geçer.

Tom geralmente se cruza com Maria no supermercado.

Tom super markette sık sık Mary ile karşılaşır.

O que faz? Cruza os braços à espera que chova?

Burada ne yapıyorsun? Casal'la kucaklaşıyor musun?

Quando minha mulher cruza os braços e bate os pés, eu sei que ela está nervosa.

Karım kollarını bağladığında ve ayağını yere vurduğunda, onun kızgın olduğunu biliyorum.

Certas pessoas supersticiosas na América acreditam que se um gato negro cruza o seu caminho, você terá má sorte.

Amerika'daki bazı batıl inançlı insanlar eğer bir kedi sizin yolunuzdan geçerse, kötü şansınız olacağına inanıyor.