Examples of using "Entramos" in a sentence and their turkish translations:
O suya girmek...
Biz arabaya bindik.
Bambaşka bir dünyaya adım atıyorsun.
Restorana girdik ve öğle yemeği yedik.
Geçen hafta bir kavgaya karıştık.
İçeriye girdik.
Biz onun arabasına bindik ve denize gittik.
Tom'un ailesiyle irtibat kurduk.
İstasyonun önündeki kafeteryaya girdik.
Isınmak için kafeye girdik.
Yukarı çıkıp bu su tankına mı girelim? Yoksa bu hurda yığınına mı?