Examples of using "Estudo" in a sentence and their turkish translations:
Psikoloji öğrenimi görüyorum.
Ben matematik okuyorum.
- Ben Nepalce öğreniyorum.
- Ben Nepalce çalışıyorum.
Yurt dışında öğrenim görüyorum.
- Korece çalışıyorum.
- Korece çalışırım.
Esperanto çalışıyorum.
- Fransız çalışıyorum. Almanca da çalışıyorum.
- Fransızca çalışıyorum. Ayrıca Almanca çalışıyorum.
İngilizce çalışırım.
Okumuyorum.
Dil çalışıyorum.
Çince ve İspanyolca öğrenimi yapıyorum.
Pekin'de Çince okuyorum.
- Ben çok az çalışırım.
- Çok az ders çalışırım.
Sanat tarihi okuyorum.
Ben okulda eğitim görüyorum.
Çalışma önyargılı.
Bazen çalışırım!
Ben her zaman sıkı çalışırım.
Kütüphanede çalışıyorum.
Ben bir devlet okulunda okuyorum.
Ben Fransızca okumuyorum.
Pazartesi ve Cuma günleri İngilizce çalışırım.
İngilizceye ek olarak Fransızca eğitimi de alıyorum.
Çalışmam gerektiği kadar çok çalışmıyorum.
- Her gün İngilizce çalışırım.
- Her gün İngilizce öğreniyorum.
Artık Fransızca çalışmıyorum.
Her gün Fransızca çalışırım.
Okulda Fransızca çalışırım.
Evde Fransızca çalışırım.
Ben İngilizce ve Japonca öğreniyorum.
"Sen çalışıyor musun?" - "Hayır, ben sadece okuyorum."
- Akşam yemeğinden sonra İngilizce çalışırım.
- Akşam yemeğinden sonra İngilizce çalışıyorum.
- Ben akşam yemeğinden sonra İngilizce çalışıyorum.
Altı yıldır İngilizce çalışıyorum.
Evde İngilizce çalışıyorum.
Dört yıldır genetik çalışıyorum.
Okulda Fransızca öğreniyorum.
O kendini kimya çalışmasına adadı.
Çalışıyorum.
Ben Hyogo Üniversitesinde okuyorum.
Ben okuldan sonra ders çalışmam.
Çoğu kez müzik dinleyerek ders çalışırım.
Ben iki aydır Portekizce öğreniyorum.
Gürültü olmadığı zaman burada çalışırım.
Ben her gün Çince çalışırım.
Botanik, bitkilerin bilimsel çalışmasıdır.
Ara sıra Esperanto çalışıyorum.
Her gün üç saat çalışırım.
Edatları çalışırken dersine konsantre oldu.
Ben dört yıldır Fransızca öğreniyorum.
O kendini tıp çalışmasına adadı.
Bu, kürtaj hakkında sosyolojik bir çalışma
- On aydır Çin'de okumaktayım.
- On aydır Çin'de okuyorum.
O Fransızca öğreniyor ama ben Flamanca öğreniyorum.
Her gün akşam yemeğinden sonra Fransızca öğrenirim.
On üç yaşımdan beri Fransızca okudum.
- Sıkı çalış ve başaracaksın.
- Sıkı çalışırsan, başarırsın.
Bu kitap senin çalışmana yardımcı olacaktır.
Ders çalışırken, klasik müzik dinlemekten hoşlanıyorum.
Meyer ve arkadaşları tarafından yapılan çalışma olağandışıydı.
Tüm yaşamını fizik çalışmalarına adadı.
15 yaşımdan beri Fransızca çalışıyorum.
Dil eğitiminde tekrar şarttır.
Öğrenme zorlanılmamalıdır. Öğrenme teşvik edilmelidir.
Her gün en az bir saat Fransızca çalışırım.
Bir anket yapıyoruz.
Amerika Birleşik Devletlerine gitmeyi planladığım için İngilizce okuyorum.
Ailemin çalışmam gerektiğini söylediği kadar çok çalışmıyorum.
Oyun teorisi, stratejik karar alma çalışmasıdır.
Daima öğrendiğim kendi ana dilim dahil birçok dil öğreniyorum.
Çin'deki bir akademik çalışma ülkedeki 318 salgını araştırdı.
Yabancı dillere çalışmak bana kendi ana dilimi daha iyi kullanmama yardımcı oluyor.
O döneme kadar dümdüz resimler çizilirken o tabloyla beraber perspektif bir çalışma olmuş
Bu çalışma akran denetiminden geçmemiş olsa da bildiğimiz diğer her şeyle tutarlı:
Anketi kim yaptı?
Yabancı dil çalışmayı tartışmak için, hepsini beraberce bir gruba koysak nasıl olur?
Birçok yabancı dil öğretmeninin sorunu şu ki, onlar öğretim yöntemlerinde yeni teknolojilere hak ettikleri değeri vermiyorlar.
Bütün enerjimi İspanyolca eğitimine adadım.
Bu akademik bildiride, Almanya ve Hollanda folklorlarını karşılaştırıyorum.
Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.
Yunanca ve Latince kullanışlı dillerdir. Bu nedenle onları öğreniyorum.