Examples of using "блеск" in a sentence and their turkish translations:
gözlerindeki ışığı görseniz
Bu yüzük parlaklığını kaybetti.
Kedimizin kürkü parlaklığını kaybetti.
Gümüş eşyaları cilalı tutmazsan parlaklığını kaybederler.
ve Norveçlilerin bildiği ilk şey yaklaşan silahların parıltısını görmekti.
Bu şampuan saçımı parlak yapıyor.