Examples of using "глазах" in a sentence and their turkish translations:
gözlerindeki ışığı görseniz
Ev gözlerimizin önünde yarılıyor.
Tom'un gözlerinde korku gördüm.
Gözlerinde korku gördüm.
Onun gözlerinde gözyaşı gördüm.
Gözlerinde korku görüyorum.
çocuğunun gözleri önünde katlediliyor
Senin gözlerindeki gözyaşlarını görüyorum.
Çift görüyorum.
Mary'nin gözleri heyecanla parlıyordu.
Tom'un gözlerinde güç vardır.
Kaza tam gözümüzün önünde oldu.
Onun gözlerinin içinde gözyaşları gördüm.
Onun gözlerindeki korkuyu gördüm.
O tam bizim önümüzde oldu.
Bunu senin gözlerinde görebiliyorum.
Gezegenimiz gözlerimizin önünde değişiyor.
Gözlerinde yaşlarla içeri girdi.
Tom Mary'nin gözlerinde korku gördü.
Gözyaşları içinde konuştu.
Allah'ın gözünde tüm insanlar eşittir.
Gözlerinde korku gördüm.
Tom'un gözlerinde gözyaşları vardı.
Tom'un gözlerindeki korkuyu gördüm.
Tam senin gözlerinin önünde sandviç yaparlar.
Bunun daha önce olduğunu gördüm.
Onun gözlerinde yaşlar vardı.
Tom halkın önünde kaçırıldı.
Onu onun gözlerinde görebiliyorum.
Ben bunu onun gözlerinde görebiliyorum.
İyi haber, onun gözlerine gözyaşı getirdi.
Gözlerinde gözyaşlarıyla TV izliyordu.
Tom Mary'nin gözlerindeki gözyaşları gördü.
Kaza gözlerimin önünde oldu.
Senin gözlerinde ölümün korkusunu gördüm.
Gerçekten , Allah İndinde tek din islamdır.
Gözerinde yaşlarla hikayeyi anlattı.
Tom herkesin önünde Mary'yi öptü.
Mektubu herkesin önünde okuma.
Annem gözlerinde yaşlarla bana baktı.
- Gözleri yaşlı sessizce oraya oturdu.
- Gözlerinde yaşlarla sessizce orada oturdu.
O olay onun tam önünde oldu.
Bu sonunda benim için bir anlam ifade etmeye başlıyor.
Tom, gözlerinde sevgi ile Mary'ye baktı.
Gözlerinde bulunan aynaya benzer hücreler var olan düşük ışığı kuvvetlendiriyor.
- Gözleri, korkusunu açığa vurdu.
- Gözleri, korkusunu ele verdi.
Gözlerim kaşıntılı hissediyor.
- Annem gözlerinde yaşlarla bana baktı.
- Annem gözü yaşlı bana baktı.
Bazı öğrenciler gözlerindeki göz yaşlarıyla ona baktı.
Gözlerimde biraz toz var.
Herkesin önünde burnunu karıştırmamalısın.
Bütün insanlar balıkların önünde eşittir.
Ona baktım ve onun gözlerindeki şefkati gördüm.
Göz ameliyatından sonra, George her on beş dakikada bir göz damlası kullanır.
Tom gözlerinde hala gözyaşı olmasına rağmen gülmeye başladı.
Deri ve tüy kaplı gözleri bu köstebeği tamamen kör bırakmıştır.
gösteren Mareşal Soult ile bir düello yapmak istedi . Soult meydan okumayı görmezden geldi.
Tom'un öz güveni, patronu iş arkadaşlarının yanında kendisini haşlayınca kırıldı.
!" Dedi, kamp yardımcısına Davout'un gözlük takmasıyla şaka yaptı.
Allah'ının nazarında bütün insanlar eşittir.
Tom hakkında birçok kıza onu sevdiren bir şey var.
Herkesin önünde olay çıkarmak istemedim.
Saat 16:00 civarında Lannes'ın eski arkadaşı General Pouzet bir top güllesiyle vuruldu ve önünde öldürüldü.