Examples of using "высокого" in a sentence and their turkish translations:
Dün o, uzun bir adam gördü.
Babamın boyu uzundur.
Bunlar yüksek kaliteli mallar.
Tom seni oldukça çok düşünüyor.
Dün o, uzun bir adam gördü.
O onu epeyce düşünüyor.
Onu oldukça çok düşünüyorum.
Büyük basınç nedeniyle boru patladı.
Tom'u önemsiyorum.
Bu iş yüksek derecede yetenek gerektiriyor.
Tom'un Mary ile ilgili yüksek görüşü var.
Tom seni oldukça çok düşündü.
Bu kitap benim gözümde çok kıymetlidir.
Tom Mary'yi oldukça fazla düşünüyor.
Mary, güzelliği konusunda kendini beğenmiştir.
Tom seni çok fazla düşünüyor.
Dün çok uzun boylu bir adam gördü.
Onları ziyadesiyle düşündüğünü biliyorum.
Onu çok düşündüğünü biliyorum.
Onu bir hayli düşündüğünü biliyorum.
Tiyatroda çok uzun bir kişinin arkasında oturdum.
TT: (önce tiz sonra pes) eeee
yani alçaktan yükseğe doğru giden bir uçak
Tom uzun adama kuşkuyla baktı.
Mary her zaman uzun boylu, esmer ve yakışıklı bir adama kavuşmanın hayalini kurdu.
Yüksek bir pencereden atlayarak intihar etti.
ve akıl hastalığı açısında yüksek risk altındaydık.
Fakat stres seviyesini orta derece strese, yoğun strese,
Onun burnu kaf dağında.
O çok uzundu, bu yüzden onu derhal tanıdım.
MB: Ses tellerinin tizden pese doğru değişimine bakın.
Tom uzun boylu ve atletik.