Examples of using "гнева" in a sentence and their turkish translations:
Vücudu öfkeyle sarsıldı.
O öfkelendi.
Sinirden köpürüyorum.
Kızmak için nedenin yok.
biraz da bu öfkenin sonucu olarak
Sesi öfkeden titriyordu.
Tom'un yüzü öfkeden kızardı.
- Tom içinde bulunduğu sinirli hâlden biraz çıkmıştı bile.
- Tom birazcık sakinlemeye başlamıştı bile.
O artık öfkesini tutamadı.
Belki de kelimeleri her şeye rağmen öfke dolu değildi.
Bugün öfke, gelişigüzelce ''kadın hastalıkları'' olarak addedilmiş
Tom öfkesini bastıramadı.