Examples of using "двести" in a sentence and their turkish translations:
Odada iki yüz kişi vardı.
Ben 200 dolar vergi ödedim.
Bu nehir iki yüz kilometre uzunluğunda.
Mozart 200 yıl önce vefat etti.
Uçak kabini iki yüz elli kişi alıyor.
200 yene bir kitap aldım.
O, büyüyen bir işe iki yüz dolar yatırım yaptı.
Hawaii gezisi sana yaklaşık 200 dolara mal olacak.
Tatoeba'daki Türkçe cümle sayısı 200.000'i aştı.
Tüm ihtiyacımız olan iki yüz dolardı.
Tatoeba'daki Türkçe cümle sayısı 200.000'i aştı.
Onun maaşı aylık 250,000 yendir.
Bir Japon iş adamı 200 milyon yene bir sanat eseri satın aldı.
Bir pire kendi yüksekliğinde 200 kere atlayabilir.
Düşük gelirli ülkelerde 240 milyon kadın gebe kalmak isteyip istemediğine
Yüz, iki yüz, üç yüz, dört yüz, beş yüz, altı yüz, yedi yüz, sekiz yüz, dokuz yüz, bin.
O, 270 paund ağırlığındadır.
Tom bana gitarın için sadece iki yüz dolar istediğini söyledi.
Bir fincan kahve, o günlerde 200 yene mal oldu.