Examples of using "окном" in a sentence and their turkish translations:
O, açık pencere ile uyudu.
Tom, pencere açık uykuya daldı.
O pencere açıkken yattı.
Pencere açıkken uyuma.
O pencere açıkken uykuya daldı.
Tom penceresi açık uyur.
Tom cam açık uyudu.
Bir güvercin penceremin altında ötüyor.
- Tom her zaman penceresi açıkken uyur.
- Tom her zaman penceresi açık uyur.
- Hep pencere açıkken mi uyudun?
- Hep açık pencere ile mi uyudun?
Her zaman pencerem açık uyurum.
Pencerenin dışında birinin bağırdığını duydum.
Pencerenin dışındaki bir şey Tom'un dikkatini çekti.
Pencereden dışarıda kuşların ötüştüğünü duyabiliyordum.
Penceremin dışında öten kuşları duyabiliyordum.
Penceremin dışında kuşların şarkı söylediğini duydum.
Penceremin dışında oynayan çocukların sesini duyabiliyordum.
Tom bana pencere açıkken uyuduğunu söyledi.
- Sıcaktan dolayı pencerelerden birini açık bırakıp da uyudum.
- Sıcak yüzünden cam açık yattım.
O kadar sıcaktı ki pencere açık uyudum.
- Penceresinin dışındaki gürültüden dolayı o uyuyamadı.
- Pencereden gelen ses yüzünden uyuyamadı.
Polisler Tom'un yatak odası penceresinin dışında herhangi bir ayak izi bulamadılar.