Examples of using "припарковать" in a sentence and their turkish translations:
Arabayı nereye park edebiliriz?
Park edecek başka bir yer yok.
Filimi nereye park edebilirim?
Arabamı buraya park etmeliyim.
Arabamı nereye parkedebilirim?
Arabamı nereye park edeceğimden emin değilim.
Tom arabasını nereye park edeceğini bilmiyordu.
Ona, arabamı nereye park edebileceğimi sordum.
Arabamı buraya park edebilir miyim?
- Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
- Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.