Examples of using "твое" in a sentence and their turkish translations:
Tüm vücudun canlanıyor.
Kendi yerini al.
Tom teklifini kabul etti mi?
Ben senin acını paylaşıyorum.
Şaşkınlığını anlayabiliyorum.
Radyonu ödünç alabilir miyim?
Sağlığın hakkında endişeliyim.
Mektubunu dün okudum.
Bu gerçekten seni ilgilendirmez.
Gözde iPhone uygulaman nedir?
Senin sessizliğin bile bir duanın parçası olabilir.
Mutsuz geçmişini unutmaya çalışmalısın.
Senin fikrini kim istedi?
- Aileme senin mektubunu yüksek sesle okuyan benim.
- Senin mektubunu aileme ben okudum.
Ben senin geçmişinim.
Senin koltuğun orada.
- Adın ne?
- Adın nedir?
- İsmin ne?
- Adınız nedir?
- Senin adın nedir?
- Senin adın ne?
- İsminiz nedir?
Kompozisyonunu yazmayı bitirdin mi?
Senin adın listenin daha aşağısında.
Ben senin kalbinin sesini dinliyorum.
Aynanı seviyorum.
Mesajını aldık.
Tom'la randevun nasıl gitti?
- Adın ne?
- Adın nedir?
- İsmin ne?
- Adınız nedir?
- Senin adın nedir?
- Senin adın ne?
- İsminiz nedir?
Senin adının ne anlama geldiğini biliyor musun?
RAB Kayin'e, "Niçin öfkelendin?" diye sordu, "Niçin surat astın?"
Teklifinize ne cevap verdi?
Tom'la buluşman nasıldı?
O senin mazeretin mi?
- Seni ilgilendirmez.
- Sana ne.
Zamanını harcamak istemiyorum.
RAB Nuh'a, "Bütün ailenle birlikte gemiye bin" dedi, "Çünkü bu kuşak içinde yalnız seni doğru buldum."
Senin iznine ihtiyacım yok.
RAB Tanrı kadına, "Çocuk doğururken sana çok acı çektireceğim" dedi, "Ağrı çekerek doğum yapacaksın. Kocana istek duyacaksın, seni o yönetecek."