Examples of using "узел" in a sentence and their turkish translations:
Düğümü sıkmalısın.
O düğüm gevşek.
Tom düğümü sıktı.
Ben düğümü sıktım.
Tom kravatındaki düğümü gevşetti.
Bu düğümü çözemiyorum.
Yapacağım şey, basit bir kazık bağı.
Ünlü Gordion kördüğümü bir kılıçla kesildi.
Bu düğümü çözebilir misin?
Tom bana bir kare düğümü nasıl bağlayacağımı öğretti.
Ünlü kördüğüm bir kılıç darbesi ile kesildi.
Bu düğümü çözemem; fazla sıkı!