Translation of "Pila" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Pila" in a sentence and their turkish translations:

Y una pila separada de cráneos.

ve ayrı bir kafatası yığınıyla karşılaştılar.

Nunca supe su nombre de pila.

Ben onun adını asla bilmiyordum.

O revisamos esa pila de chatarra oxidada.

Ya da o paslı hurda yığınının içine gireceğiz.

¿Cómo se pronuncia tu nombre de pila?

İlk adın nasıl telaffuz edilir?

Se paró el reloj. Necesita una nueva pila.

Saat durmuş. Yeni bir pil gerekli.

El reloj se detuvo. Necesita una pila nueva.

Saat durdu. Onun yeni bir bataryaya ihtiyacı var.

Excepto Vöggr, que es sacado de una pila de cuerpos.

Bir yığın cesetten sürüklenen Vöggr hariç.

Hay una pila de escombros donde el edificio solía estar.

Binanın olduğu yerde bir moloz yığını var.

¿Nos metemos a este tanque? ¿O en la pila de chatarra?

Yukarı çıkıp bu su tankına mı girelim? Yoksa bu hurda yığınına mı?

Ikeda es mi apellido, y Kazuko es mi nombre de pila.

Ikeda benim soyadım, ve Kazuko benim ilk adımdır.

Había una pila de periódicos en la esquina de la pieza.

Odanın köşesinde bir gazete yığını vardı.

Tom tiene una pila entera de boletas de estacionamiento sin pagar.

Tom'un tam bir deste ödenmemiş park biletleri var.

¿Te acuerdas del nombre de pila de tu abuela? No, yo siempre la llamaba abuelita.

Büyükannenin ilk adını hatırlıyor musun? - Hayır, ona her zaman sadece nine derdim.

Estaban cavando para una nueva carretera y se encontraron con una pila de esqueletos, unos 50

yeni bir yol kazıyorlardı ve bir yığın iskelet, yaklaşık 50 tuhaf

- ¿Cuál es el primer nombre del señor Johnson?
- ¿Cuál es el nombre de pila del señor Johnson?

Bay Johnson'ın ilk adı nedir?

En lugar de personas que fueron dibujadas como una pila antes, esta vez se le dio una imagen de relajación.

Daha önceleri kazık gibi gergin çizilen insanlar yerine bu sefer relax bir görüntü verildi