Translation of "Sınıfta" in Dutch

0.004 sec.

Examples of using "Sınıfta" in a sentence and their dutch translations:

Öğrenciler sınıfta.

De leerlingen zijn in het klaslokaal.

Sınıfta yalnızdım.

Ik was alleen in het lokaal.

- Lütfen sınıfta koşma.
- Lütfen sınıfta koşmayın.

- Loop niet in de klas a.u.b.
- Niet rennen in de klas, graag.
- Alsjeblieft niet rennen in het klaslokaal.

Sınıfta gürültü yapmamalısınız.

Je mag in de klas geen lawaai maken.

Dün sınıfta uyuyakaldım.

Ik viel gisteren tijdens de les in slaap.

İlk kelime, sınıfta öğreniyoruz.

Het eerste woord leren we in een klaslokaal.

Kız kardeşin hangi sınıfta?

In welke klas zit je zus?

Tom şimdi beşinci sınıfta.

Tom is nu in het vijfde jaar.

Sınıfta daha dikkatli olmalısın.

Je moet beter opletten in de klas.

Sınıfta uyumaya izin verilmez.

- Slapen in de klas is niet toegestaan.
- Slapen in de klas mag niet.

Bu sınıfta kaç oğlan var?

Hoeveel jongens zijn er in deze klas?

Bu sınıfta kırk öğrenci var.

Er zitten veertig leerlingen in deze klas.

O, sınıfta en uzun boyludur.

Hij is de grootste in de klas.

İngilizceyi sınıfta en iyi konuşuyor.

- Ze spreekt beter Engels dan elk van haar klasgenoten.
- Ze spreekt het best Engels van haar klas.

Bu sınıfta 40 öğrenci var.

Er zijn 40 leerlingen in deze klas.

Bu sınıfta kaç çocuk var?

Hoeveel jongens zijn er in deze klas?

Tom Mary'nin sınıfta horladığını duydu.

Tom hoorde Mary in de les snurken.

Bu sınıfta 35 öğrenci var.

Er zijn vijfendertig studenten in deze klas.

Bu yüzden sınıfta seks hakkında konuşmuyoruz.

dus we praten niet over seks in de klas.

Mary okulda bir yıl sınıfta kaldı.

Mary loopt een jaar achter op school.

Bob sınıfta İspanyolca bilen tek kişi.

Bob is de enige leerling in onze klas die Spaans kan spreken.

Bob, bizim sınıfta İspanyolca konuşabilen tek öğrenci.

Bob is de enige leerling in onze klas die Spaans kan spreken.

Bugün sınıfta dünkünden daha fazla sayıda öğrenci var.

Er zijn vandaag veel meer leerlingen in het schoollokaal dan gisteren.

Tom her zaman tasarruf yapmak için ekonomi sınıfta uçuyor.

Om geld te besparen, vliegt Tom altijd in economyclass.

Ben devlet okulunda çalışırken bir sınıfta 10-15 öğrencim vardı.

Toen ik op een openbare school werkte, had ik tien-vijftien leerlingen in de klas.

- Sınıftaki en uzun kişi benim.
- Sınıfta en uzun boylu olan kişiyim.

Ik ben de langste van de klas.