Translation of "övündü" in English

0.037 sec.

Examples of using "övündü" in a sentence and their english translations:

O, cesaretiyle övündü.

He boasted of his courage.

Mary güzelliği ile övündü.

Mary prided herself on her beauty.

Ödülü aldığı için övündü.

He boasted of having won the prize.

Zafer kazanmış olmakla övündü.

He bragged of having won the victory.

O, yetenekleri hakkında övündü.

He boasted about his skills.

O bu konuda övündü.

She bragged about it.

Tom onun hakkında övündü.

Tom bragged about it.

O, birincilik ödülünü kazanmakla övündü.

She boasted of having won the first prize.

Tom yaptığı şey hakkında övündü.

Tom bragged about what he'd done.

Tom Boston'da ne olduğu hakkında övündü.

Tom bragged about what happened in Boston.

Bob onun büyük teknesi hakkında övündü.

Bob bragged about his big boat.

O birincilik ödülünü kazandığı için övündü.

She prided herself on having won first prize.

Mimar prestijli bir ödül almış olduğuyla övündü.

The architect boasted that he had received a prestigious award.

Tom takımdaki en iyi futbolcu olmasından övündü.

Tom bragged that he was the best player on the team.

Tom arabasının ne kadar hızlı olduğu hakkında övündü.

Tom bragged about how fast his car was.