Translation of "ışığından" in English

0.003 sec.

Examples of using "ışığından" in a sentence and their english translations:

Nem ve güneş ışığından korunmalıdır.

Protect against moisture and sunlight.

Ben gözlerimi güneş ışığından korurum.

I shade my eyes from sunshine.

Sen gözlerini direkt güneş ışığından korumalısın.

- We had better protect our eyes from direct sunlight.
- You should protect your eyes from direct sunlight.

İlk trafik ışığından sola mı dönüyorum?

Do I turn left at the first stoplight?

Tom gün ışığından önce eve geldi.

Tom got home just before daylight.

Genellikle, sabah ışığından önce gitmiş olurum.

Usually, I'll be gone before the morning light.

Gözlerimizi direk güneş ışığından korusak iyi olur.

We had better protect our eyes from direct sunlight.

Yıldızların ışığı, ay ışığından 200 kat daha sönüktür.

Starlight is over 200 times fainter than the moon.

Yüksek bina onların evini güneş ışığından yoksun bıraktı.

The high building deprived their house of sunlight.

Gün ışığından yararlanma saatinin geçen hafta sona erdiğini unuttum.

I forgot that the daylight saving time ended last week.

- Lütfen doğrudan güneş ışığından uzakta, serin ve kuru bir yerde saklayın.
- Lütfen direkt güneş ışığından uzakta, serin ve kuru bir yerde saklayınız.

Please store in a cool and dry place, out of direct sunlight.

Mesela güneş ışığından faydalanmak için bir yıldızın çevresine bir obje koymak,

put worldlets around a star to capture free sunlight,

Uzay elbiselerinde astronotların gözlerini parlak güneş ışığından korumak için güneşlikler vardır.

The spacesuits have visors to protect astronauts' eyes from the bright sunlight.

Ay ışığının en güçlü hâli güneş ışığından 400.000 kat daha sönüktür. Yine de görmeye yeter.

Full moonlight is 400,000 times dimmer than the sun. But still enough to see by.