Translation of "Bulmalıyım" in English

0.010 sec.

Examples of using "Bulmalıyım" in a sentence and their english translations:

Onu bulmalıyım.

- I need to find her.
- I have to find her.

Kalemimi bulmalıyım.

I have to find my pen.

Tom'u bulmalıyım.

I have to find Tom.

Başkasını bulmalıyım.

I have to find another one.

Köpeğimi bulmalıyım.

I have to find my dog.

Gerçeği bulmalıyım.

I have to find out the truth.

Panzehiri bulmalıyım.

I have to find the antidote.

Anahtarımı bulmalıyım.

I must find my key.

Cevabı bulmalıyım.

I must find the answer.

Anahtarı bulmalıyım.

I have to find the key.

Onları bulmalıyım.

I must find them.

İş bulmalıyım.

I must find work.

Gidip Tom'u bulmalıyım.

I must go and find Tom.

Gidip onu bulmalıyım.

I must go and find her.

Bir çözüm bulmalıyım.

I need to find a solution.

- Bazı yeni arkadaşlar bulmalıyım.
- Birkaç yeni arkadaş bulmalıyım.

I must find some new friends.

Aşağıya inmenin yolunu bulmalıyım.

I need to find a way down there.

Tom'a ne olduğunu bulmalıyım.

I have to find out what happened to Tom.

Tom'un nerede yaşadığını bulmalıyım.

- I've got to find out where Tom lives.
- I have to find out where Tom lives.

Tom'u neyin öldürdüğünü bulmalıyım.

I have to find out what killed Tom.

Tom'u kimin öldürdüğünü bulmalıyım.

I have to find out who killed Tom.

Yeni bir arkadaş bulmalıyım.

I must find a new friend.

Bunu kimin kırdığını bulmalıyım.

I must find out who broke this.

Bunu kimin yaptığını bulmalıyım.

I must find out who did this.

Fransızca konuşabilen birini bulmalıyım.

I need to find someone who can speak French.

Çocuklarıma bakabilecek birini bulmalıyım.

I need to find someone who can take care of my children.

Buradan inmenin bir yolunu bulmalıyım.

Need to figure out a way down this.

- Tom'u bulmalıyım.
- Tom'u bulmam gerekiyor.

- I need to find Tom.
- I need to get a hold of Tom.

Bunun arkasında kimin olduğunu bulmalıyım.

I must find out who is behind this.

- Onu bulmalıyım.
- Onu bulmak zorundayım.

I have to find that.

Bize yardım edebilecek birini bulmalıyım.

I need to find somebody who can help us.

- Tom'u bulmalıyım.
- Tom'u bulmam lazım.

I must find Tom.

Tom'un mazeretini destekleyecek birini bulmalıyım.

I need to find someone to back up Tom's alibi.

Çok para kazanmanın bir yolunu bulmalıyım.

- I must find a way to earn a lot of money.
- I have to find a way to make a lot of money.

Tom'un o bilgiyi kime verdiğini bulmalıyım.

I've got to find out who Tom gave that information to.

- Bir kalem almalıyım.
- Bir kalem bulmalıyım.

I need to get a pen.

Cuma geceleri bebeğe bakabilecek birini bulmalıyım.

I need to find somebody who can babysit on Friday nights.

Onlara yardım etmenin bir yolunu bulmalıyım.

I must find a way to help them.

Bunu benim için yapacak birini bulmalıyım.

- I have to find someone to do that for me.
- I have to find somebody to do that for me.

Tom'a yardım etmek için bir yol bulmalıyım.

I must find a way to help Tom.

- Gidip Tom'u bulmam gerekiyor.
- Gidip Tom'u bulmalıyım.

I must go and find Tom.

- Bir iş bulmalıyım.
- Bir iş bulmam gerekiyor.

I need to find a job.

- Bir tuvalet bulmam gerekiyor.
- Bir tuvalet bulmalıyım.

I need to find a restroom.

Sana yardım etmek için bir yol bulmalıyım.

I must find a way to help you.

Ona yardım etmek için bir yol bulmalıyım.

I must find a way to help him.

Çok para kazanmak için bir yol bulmalıyım.

I have to find a way to earn a lot of money.

- Anahtarı bulmalıyım.
- Anahtarı bulmak zorundayım.
- Anahtarı bulmam gerekiyor.

I have to find the key.

Yeni bir birinci basamak sağlık hizmeti sunucusu bulmalıyım.

I need to find a new primary care provider.

Onu buradan çıkartmanın bir yolunu bulmalıyım. Tamam, ne düşünüyorsunuz?

I need to figure out how to get him out of there. Okay, so what do you think?

- Yaşayacak bir yer bulmam gerekiyor.
- Yaşayacak bir yer bulmalıyım.

I need to find a place to live.

Nedeni çabucak bulmalıyım, bu çöküntüden kurtulup Bay Tanizaki'nin beklentilerini karşılamalıyım.

I've got to find the cause quickly, get out of this slump and live up to Mr. Tanizaki's expectations.