Translation of "Destekledi" in English

Tom hareketi destekledi.

Tom seconded the motion.

Tom çabalarımızı destekledi.

Tom encouraged our efforts.

Herkes Tom'u destekledi.

Everyone sympathized with Tom.

Onlar müttefikleri destekledi.

They supported the Allies.

Toplantıda bulunanlar tasarıyı destekledi.

Those present at the meeting supported the bill.

Seyirci kitlesi onu destekledi.

The mass of the audience supported him.

Köylüler yeni yolu destekledi.

The villagers supported a new road.

Dünya hükümeti fikrini destekledi.

He promoted the idea of world government.

Tom öneriyi yürekten destekledi.

Tom supported the proposal wholeheartedly.

Bütün semt sürüşü destekledi.

The whole neighborhood supported the drive.

Birkaç sosyal reformu destekledi.

He supported a number of social reforms.

Birçok Amerikalı Nixon'u destekledi.

Many Americans supported Nixon.

Amerikalıların çoğu kararı destekledi.

Most Americans supported the decision.

Birçok lider uzlaşmayı destekledi.

Many leaders supported the compromise.

Onun cesareti onu destekledi.

Her courage supported her.

Tom Mary'nin çocuklarını destekledi.

Tom supported Mary's children.

Tom Mary'nin hikayesini destekledi.

Tom backed up Mary's story.

Tom her şeyi destekledi.

Tom backed everything up.

Bütün arkadaşları onun planını destekledi.

All his friends backed his plan.

Ve sürdürülebilir tarım uygulamalarını destekledi.

and it promotes sustainable agricultural practices.

O onun fikrini destekledi mi?

Did he support her idea?

O, kendisini bir baston ile destekledi.

He supported himself with a stick.

Bugünkü toplantıda neredeyse herkes planımı destekledi.

At today's meeting almost everybody backed my plan.

Onlar onun özgürce konuşma hakkını destekledi.

They supported his right to speak freely.

O aslında serbest piyasa sistemini destekledi.

He basically supported the free market system.

Tom, üç işte çalıştırarak ailesini destekledi.

Tom supported his family by working three jobs.

Onun dedesi her zaman onu fikirlerini destekledi.

His grandfather always supported his ideas.

Marika seni Fince öğrenmen için destekledi mi?

Did Marika encourage you to learn Finnish?

- Tom her şeyi destekledi.
- Tom her şeyi yedekledi.

Tom backed everything up.

Tom suçlamasını Mary'nin inkâr edemeyeceği bir delille destekledi.

Tom supported his accusation with evidence Mary couldn't deny.

Bütün bu bilgiler, aktivizmimi bir nevi destekledi ve güçlendirdi.

So all these facts sort of strengthened and buttressed my activism.

O, kocasının başı ne zaman derde girse onu destekledi.

She stood by her husband whenever he was in trouble.

Sally, Bill'le tamamen aynı fikirde değildi ama onu destekledi.

Sally didn't exactly agree with Bill, but she supported him.

- Sami'nin ailesi Leyla'yı destekledi.
- Sami'nin ailesi Leyla'nın geçimini sağladı.

Sami's family supported Layla.