Translation of "Giydiğin" in English

Giydiğin şeyi seviyorum.

I love what you're wearing.

Giydiğin kıyafeti seviyorum.

I love the outfit you're wearing.

Giydiğin elbiseyi beğeniyorum.

- I like the dress you're wearing.
- I like the dress that you're wearing.

Giydiğin elbiseyi beğenmedim.

- I don't like the dress you're wearing.
- I don't like the dress that you're wearing.

Giydiğin ceketin aynısından istiyorum.

I want the same jacket as you are wearing.

Dün giydiğin elbiseyi giyiyorsun.

You're wearing the clothes you wore yesterday.

Giydiğin güzel bir elbisedir.

That's a pretty dress you have on.

Ne giydiğin umurumda değil.

I don't care what you wear.

Giydiğin ayakkabılar oldukça pahalı görünüyorlar.

The shoes you are wearing look rather expensive.

Giydiğin o elbiseleri kim çıkardı?

Who picked out those clothes you're wearing?

Ayaklarına giydiğin şey güvenlik kurallarına uymuyor.

What you're wearing on your feet don't meet safety guidelines.

Giydiğin şeyin gerçekten uygun olduğunu düşünüyor musun?

Do you really think what you're wearing is appropriate?

Senin şimdi giydiğin ceketin aynı sitilini istiyorum.

I want the same style of coat as you wear now.

Dün giydiğin aynı kıyafetleri giyiyorsun, değil mi?

You're wearing the same clothes you were wearing yesterday, aren't you?

Giydiğin şey gittiğimiz yer için uygun değil.

What you're wearing isn't appropriate for where we're going.