Translation of "Kazanır" in English

0.009 sec.

Examples of using "Kazanır" in a sentence and their english translations:

Herkes kazanır.

Everyone wins.

Siyah kazanır.

Black wins.

Sabır sonunda kazanır.

Patience wins out in the end.

Hayatını nasıl kazanır?

How does he gain his living?

Kötülük daima kazanır.

Evil always wins.

Hangi takım kazanır?

Which team will win?

Kötülük bazen kazanır.

Evil sometimes wins.

Umarım takımım kazanır.

- I hope that my team wins.
- I hope my team wins.

Umarım Tom kazanır.

- I sure hope Tom wins.
- I hope Tom will win.

Tom bazen kazanır.

Tom sometimes wins.

Tom genellikle kazanır.

Tom usually wins.

Tom nadiren kazanır.

Tom seldom wins.

- Tom genellikle argümanları kazanır.
- Tom genellikle tartışmaları kazanır.

Tom usually wins arguments.

O, öğreterek yaşamını kazanır.

She earns her living by teaching.

Kötülük her zaman kazanır.

Evil always wins.

O, oldukça çok kazanır.

He earns a great deal.

Genellikle büyük adam kazanır.

The bigger man often wins.

Keman çalarak hayatını kazanır.

She earns her living by playing the violin.

Birisi bundan ne kazanır?

- What's the benefit of this?
- What does one profit from this?

Gazino her zaman kazanır.

The house always wins.

Bence Sosyalist Parti kazanır.

The Socialist party will win, I think.

O yazarak hayatını kazanır.

He earns his living by writing.

Futbolcular çok para kazanır .

- Football players make a lot of money.
- Soccer players make a lot of money.

O, sattıklarından %5 kazanır.

He makes five per cent on what he sells.

Tom her zaman kazanır.

Tom wins every time.

Facebook nasıl para kazanır?

How does Facebook make money?

Google nasıl para kazanır?

How does Google make money?

Gerçek yetenek, sonunda kazanır.

Real ability wins in the end.

Tom nadiren tartışmaları kazanır.

Tom seldom wins arguments.

En hızlı takım kazanır.

The fastest team wins.

Tom sık sık kazanır.

Tom often wins.

Her zaman kazanır mısın?

Do you always win?

Girdiği tartışmaları nadiren kazanır.

He seldom wins arguments.

Yavaş ve istikrarlı yarışı kazanır.

Slow and steady wins the race.

O, geçimini öğretmenlik yaparak kazanır.

He earns his living by teaching.

O, ayda 300,000 yen kazanır.

He earns 300,000 yen a month.

O, günde 20 dolar kazanır.

He earns twenty dollars a day.

Kadınlar erkeklerden daha az kazanır.

Women earn less than men.

O, ayda ne kadar kazanır?

How much does she earn per month?

Tom yılda 300.000 dolar kazanır.

Tom earns $300,000 a year.

Yavaş ama istikrarlı yarışı kazanır.

Slow but steady wins the race.

Kocam yılda 100.000 dolar kazanır.

My husband makes a hundred thousand dollars a year.

Google reklam satarak para kazanır.

Google makes money by selling advertising.

O, maaşımın iki katını kazanır.

He earns double my salary.

Tom sık sık yarışları kazanır.

Tom frequently wins races.

Tom neredeyse her zaman kazanır.

Tom almost always wins.

Tom, Mary hep kazanır diyor.

Tom says Mary always wins.

Umarım Tom pazartesi günü kazanır.

I hope Tom wins on Monday.

Vlad düelloyu kazanır ve Vladislav'ı öldürür...

the two armies, Vlad wins the duel and kills Vladislav, then proceeds to march unopposed

En iyi yazan çocuk ödülü kazanır.

The boy who writes best wins the prize.

- Hangi takım kazanır?
- Hangi takım kazanacak?

Which team will win?

Bir bale dansçısı olarak hayatını kazanır.

She earns her living as a ballet dancer.

Sanırım o, balık satarak para kazanır.

I think he makes money by selling fish.

En fazla, haftada 50 dolar kazanır.

- He earns not more than 50 dollars a week.
- At the most, he earns 50 dollars a week.

- Umarım ekibimiz kazanacak.
- Umarım takımımız kazanır.

I hope our team will win.

O bir ayda ne kadar kazanır?

- How much does he earn in a month?
- How much does he earn per month?

Kocam bir yılda 100,000 dolar kazanır.

My husband earns $100,000 a year.

Tom benim kazandığımın üç katı kazanır.

Tom earns three times what I do.

Tom yılda 300.000 dolardan çok kazanır.

Tom makes over $300,000 a year.

Tom bir ayda ne kadar kazanır?

- How much does Tom earn a month?
- How much does Tom earn per month?

Tom bir yılda milyonlarca dolar kazanır.

Tom makes millions of dollars a year.

Tom ebeveynlerinden daha fazla para kazanır.

Tom makes more money than his parents.

Birçoğu oynar ama yalnızca biri kazanır.

Many play, but only one will win.

Yetenekli bir tamirci iyi para kazanır.

A skilled mechanic makes decent money.

İyi kötü karşısında her zaman kazanır.

Good always wins over evil.

Facebook hedeflenmiş reklam satarak para kazanır.

Facebook makes money by selling targeted advertising.

John oyun oynadığımız her zaman kazanır.

John wins every time we play the game.

İyi bir antrenörle, yüzücü mutlaka kazanır.

With a good trainer, the swimmer is bound to win.

Haftada en az 1000 dolar kazanır.

She makes at least 1,000 dollars a week.

Tom saatte üç yüz dolar kazanır.

- Tom earns three hundred dollars an hour.
- Tom makes three hundred dollars an hour.

Yetenekli bir tamirci makul ücretler kazanır.

A skilled mechanic earns decent wages.

Onu yaparak hiç para kazanır mısın?

Will you ever make money doing that?

Tom yhâlâ her zaman kazanır mı?

Does Tom still always win?

- O benden üç kat daha fazla kazanır.
- Benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanır.

He earns three times as much as me.

- Tom Mary'nin iki katı kadar çok kazanır.
- Tom, Mary'nin kazandığının iki katı kadar çok kazanır.

- Tom earns twice as much as Mary.
- Tom earns twice as much as Mary does.

O, bir ayda ne kadar para kazanır.

How much money does he make a month?

O, haftada en az 1.000 dolar kazanır.

- He earns not less than 1,000 dollars a week.
- He earns at least $1,000 dollars a week.

O bir otel görevlisi olarak yaşamını kazanır.

He earns his living as a hotel boy.

Kocasının kazandığının yarısı kadar çok para kazanır.

She earns half as much money as her husband.

Tom benim kazandığımın üç katı fazla kazanır.

- Tom earns three times as much as I do.
- Tom earns three times as much as me.

Tom Mary'nin iki katı kadar çok kazanır.

Tom earns twice as much as Mary.

Tom Mary'nin kazandığının üç katı para kazanır.

Tom makes three times more money than Mary does.

O, bir haftada ortalama 10 pound kazanır.

She earns on average ten pounds a week.

O benden üç kat daha fazla kazanır.

He earns three times more than me.

Yavaş ama istikrarlı ilerleme her zaman kazanır.

Slow but steady progress always wins.

Tom benim iki katım kadar çok kazanır.

- Tom earns twice as much as me.
- Tom earns twice as much as I do.

Tom benim üç katım kadar çok kazanır.

- Tom earns three times as much as I do.
- Tom earns three times as much as me.

- İnşallah sağduyu kazanır.
- İnşallah aklıselim hakim olur.

- Let's hope that common sense prevails.
- Let's hope common sense prevails.

Tom Mary'den çok daha fazla para kazanır.

- Tom makes a lot more money than Mary.
- Tom makes a lot more money than Mary does.

Tom benden çok daha fazla para kazanır.

Tom makes a lot more money than I do.

Tom hemen hemen her zaman tartışmaları kazanır.

Tom almost always wins arguments.